1940'larda toyota fabrikasında bir mühendis olan Taiichi Ohno tarafından geliştirilmiş, bir çeşit zaman yönetimi tekniği.
3 yıl önce barış özcan sayesinde keşfetmiştim. o gün bugündür, belki de sahip olduğum en iyi alışkanlık
kanban kelimesi japonca tabela anlamına gelir. bu yöntemin de aslında basit bir ilkesi var, kafanızdaki tüm o "ne yapmam gerek, hangileri halihazırda yapılıyor, şu ana kadar ne yaptım" gibi soruları somutlaştırmak, onları bir "tabela" haline getirmek.
gün içinde ya da sonrasında yapacağınız bütün işlerin kafanızda yer etmesi belki farkında olmasanız da verimliliğinizi düşürür. yeteri kadar temiz düşünmenizi ve büyük resmi görmenizi engeller. kafanızda dönüp duran tüm o işleri bir yere yazmak, bir tabloya aktarmak tahmin ettiğinizden çok daha faydalı olacaktır.
yapmanız gereken şey basitçe 3 bölme ayarlamak. defterinize olur, bir panoya olur, dolap kapağınız olur, duvarınız olur... size kalmış. birinci bölümümüz "yapılacaklar" kısmı. buraya küçük yapışkanlı kağıtlarla yapmamız gereken işleri ekliyoruz. kapsam tamamen size kalmış. aklınızda olan her şeyi de ekleyebilirsiniz, sadece belli bir işe de odaklanabilirsiniz, benim yaptığım gibi farklı planlar için farklı tabelalar da oluşturabilirsiniz.
ikinci bölümümüz "yapıyorum" kısmı. burası yarım bıraktığınız ya da halihazırda yapıyor olduğunuz işleriniz için ayrılan kısım. başladığınız işin yazdığı kağıdın "yapacağım" kısmından sonraki durağı burası aslında bana sorarsanız bu tekniği basit bir (bkz: yapılacaklar listesi) olmaktan ayıran kısım da tam burası. çünkü bu bölme sizi onlarca işi aynı anda yapmaya çalışmaktan alıkoyacak olan yer. başlayıp başlayıp bitirememenizi, belki de tek tek yapsanız çok daha temiz bir şekilde ve çok daha kısa sürede halledeceğiniz işlerde oradan oraya atlayarak her şeyi farkında olmadan çok daha zor bir hale getirmenizi engelleyecek olan yer.
üçüncü bölümümüz de "yaptım", son durak, burası da aslında motivasyon için. yapılacaklar listenizden bir şeyin üstünü çizdiğiniz zamanki motivasyonla aynı mantık. sadece bu sefer daha büyük çaplı aslında. çünkü tüm süre boyunca ne kadar iş tamamladığınızı görmenizi, bir planın ne kadarlık kısmını tamamladığınızı ve bitirdiğinizde de "vay be, bunların hepsini yaptım!" demenizi sağlıyor.
şu an bu girdiyi yazarken bile çalışma masamın karşısındaki duvarda iki tane kocaman tabelam var, ve ne kadar işime yaradıklarını anlatamam. bu tekniği kullanmaya başladığım zamandan beri zaman yönetimi konusunda çok yol katettiğime inanıyorum. en basitinden, sadece her sınavdan sonra bir sonrakine kadar olan konuları yazıp yeni bir liste oluşturmayı alışkanlık haline getirmiş olmak bile bana disiplin sağlıyor. özellikle benim gibi gününe bir yapılacaklar listesi olmadan başlamayan biriyseniz, tüm o listelerinizi de bir arada tutmanızı sağlayacak; "yok ben aklımda tutuyorum her şeyi, listeler bana göre değil" diyenlerdenseniz de kesinlikle bir şans vermeniz gerektiğine inandığım teknik. sağlıcakla kalın!