al pacino ve robert de niro'yu bir araya getiren film çok yok piyasada. olanlarda da 2 usta oyuncunun birlikte pek sahnesi yok. misal the godfather: part ii'de robert de niro, al pacino'nun babası rolünde ama al pacino henüz olmamışken geçiyor robert de niro'nun hikayesi, o yüzden birlikte sahneleri yok. (yeri gelmişken: o kadar tıfıl robert de niro mu olurmuş yaa.)
yamulmuyorsam ikiliyi tek kare içinde gösteren ilk yapım heat olarak çıkıyor karşımıza. orada da unutulmazlar arasına giren kahve içme sahnesi var sadece. 3 saatlik filmde epi topu 3 dakika, 3 dakika bile değildir.
heat'ten yıllar sonra da righteous kill çekilmiş. bu film sırf ikiliyi birlikte oynattık diyebilmek için çekilmiş sanki. efsane ikili bu filmde her sahnede el ele diz dizeler ama işte film olmamış... bi koşturmaca, bi aksiyon... durun 2 dakika soluklanın da 2 çift laf edin, bi kahve için; yok ı ıh, biz çatışmaya gircez. yafu bu dev adamlar artık yaşlandı zaten, o kadar koşturulur mu?
demek ki neymiş, bu ikiliyi oynattığın filmler uzun olacakmış! Righteous Kill burdan kaybetti. 1 buçuk saat harala gürele geçti gitti, sinemanın 2 efsanesini bir arada izlemenin keyfine varamadık.
bu kadar satır yazdım, daha henüz başlıktaki filmden bahsetmedim iyi mi? tanım yok deyü silinmesin diye ilk cümlemde kondurdum ama tanımı, ehehee. bu kadar satırı neden yazdım; the irishman filminin önemini daha iyi vurgulayabilmek için.
sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından ikisini ve sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinden birini bir araya getirmiş. bu 3 isim dışında da kadroda çok sağlam isimler görüyoruz, hepsini tek tek saymaya gerek yok. (tek hayal kırıklığım harvey keitel oldu. ulen, adamı bi gözümüz gördü bi gözümüz görmedi! madem oynattınız, sadece ce eee dedirtmeseydiniz, biraz daha arz-ı endam edeydi ortalarda. utanmadan cast'te adı geçiyo bi de) neyse işte kadro şahane.
senaryo zaten şahane. kitabı okumadım, kıyas yapamıycam. konu gerçek hayatlara dayandığı için de ilgi çekici. tabi gerçek isimler içermesi hikayenin tamamen gerçek olduğu anlamına gelmiyor. kişiler arasındaki ilişkiler, ayrıntılar falan hepsi kurgu ama sonuçta yaşananlar gerçek hayatta yaşanmış olaylar ve isimler bir dönem amerika'sına damga vurmuş ünlü isimler. kennedy suikasti, bu suikastin altında yatan isimler gerçeği, jimmy hoffa'nın yaşadıkları... vs
bu filmi gözümde önemli kılan bir diğer husus da (aslında yine aynı husustan bahsedicem, biraz daha allayıp pullayayım dedim sadece) al pacino ve robert de niro'yu bir araya getirmiş olan son film olacak kuvvetle muhtemel. malumunuz, ustalar baya yaşlandı. hele al pacino çok çökmüş, üzülüyor insan. başka filmlerde oynarlar illaki ama bir arada zor. martin scorsese'in de son başyapıtı olabilir. son başyapıt nasıl oluyor demeyin, adamın birden fazla başyapıtı var gözümde, napayım. bundan sonra çekeceği bir film bunun üstüne çıkamaz diye düşünüyorum.. (eyyorluyoz işte kendimizce) hepsi 80 üstü adamlar.. joe pesci ve harvey keitel da dahil bu listeye. hatta en yaşlıları harvey. bu anlamda çok geç kalmış bir film bu! (yine konuyu dağıtıcam ama şuna da değinmek istiyorum yaaa: robert de niro ve joe pesci'yi bir araya getirmeden mafya filmi çekeni dövüyorlar. inanmazsanız bakın: (bkz: casino), (bkz: goodfellas), (bkz: the good shepherd), (bkz: once upon a time in america)... daha gider bu) neyse, ne diyordum; çok geç kalmış bir film bu! keşke yıllaaar önce, ustalar bu kadar yaşlanmamışken çekilseydi de makyajla gençleştirilmek yerine makyajla yaşlandırılsalardı. kitap 2004 yılında yazılmış, o yıl çekilse bile kurtarırdı.
filme dair olup da film hakkında hiç bir bilgi vermeyen girdime burada son veriyorum.