Coğrafik olarak Türkiye'nin en batısındaki il, Plaka kodu 22, son sayıma göre nüfusu 166 bin, Yunanistan ve Bulgaristan sınırı olan il 1365-1453 tarihleri arasında imparatorluğa başkentlik yapmıştır.
Dünyada Metre kareye en fazla tarihi eser düşen 2. şehirdir. (1. si Floransa)
Selimiye, Eski, Üç Şerefeli camiler, 2. Bayezit külliyesi, Meriç&Tunca nehri kenarları, Karaağaç ve daha sayamadığım bir çok yer gezmeye görmeye değecek yerler.
Ciğer, köfte, kavala kurabiyesi, badem ezmesi yemeden dönülmemesi gereken lezzetler. Keşan'daki neredeyse tüm köylerde ev yapımı şaraplar tadına doyulmayacak lezzetler.
Bu ahir ömrümde ilk defa gittim Edirne'ye, yazık bana çok geç kalmışım. Ne kadar güzel, ne kadar şirin, ne kadar rahat, ne kadar modern bir şehir. Edirne'deki sosyal yaşam Anadolu'nun bir çok kentini kıskandırır nitelikte güzel. Yiyen içen gezen tozan sanki kimse kimsenin umrunda değilmiş gibi. Şehir beton sıçmığı ile doldurulmamış, koskoca şehirde topu topu 1 (bir) tane AVM var, o da yeni açılmış.
serhad şehri olarak bilinir. eski adı roma imparatoru adrian'a ithafen adrianapolistir. edirne bursa'dan sonra osmanlı'nın ikinci başkentidir. istanbul ele geçirildikten sonra da uzun yıllar eş başkent olarak varlığını sürdürmüştür. ilk büyük osmanlı sarayı da edirnededir. günümüze yalnızca üç beş yıkıntı halinde intikal eden sarayın kalan yapıları geçtiğimiz yıllarda restore edilmeye başlanmıştır. saray ile ilgili neredeyse tek kaynak dr. rıfat osman tarafından yazılmış edirne sarayı adlı kitaptır.
Edirne'ye üniversitedeyken gitmiştim. Okurken devletin bursuyla imkan verdikçe şehirleri gezmeye çalışıyordum. malum mezun olunca ve iş telaşı olunca bu güzel imkanlar olmayabilirdi. iki gün kaldım. yağmurlu bir güne denk geldiği için çok gezememiştim. ancak uzaktan da olsa meriç'i görmüştüm. şehrin merkezindeki canlılık beni mutlu etmişti. insanları ayrı güzel ve doğal. ciğeri en güzel yapan bir yer buldunuz mu orayı kaçırmamanız gerek. tekrar o köprü üzerinden yürüyerek geçmek için, meriç'i daha yakından görebilmek için güneşli günlerde tekrar gideceğim.
12 aylık zorunlu yedek subaylık hizmetim boyunca bütün halkından dostluğun her türlü güzel örneğini gördüğüm yeşil ve güzel şehir.
kışı aşırı soğuk olsa da ayrı güzel tadı vardır. baharını tanımlamak ise lugatımda cenneten daha güzel bir sözcüğüm yok.
her sokakta camileriyle meyhaneleri yan yanadır. ne camiye giden meyhaneye gidene kem gözle bakar, ne de meyhaneye giden cami'ye gidene karışır. tanrı'ya değişik yol ve yöntemlerden ulaşan kardeş insanlardır hepsi. hepsinin ibadetini allah kabul eylesin.
edirne ciğeri, çarşı turu, selimiye camii, meriç nehri, kent ormanı, edirne ciğeri, keşan, ibrice koyu, tekirdağ, köfte veya balık, çorlu at çiftlikleri ve başlangıç noktası İstanbul'da bitecek olan, günübirlik gezi planı yapılası şehir.
Yani umarım öyledir, daha önce gitmedim çünkü. hatta edirneli arkadaşım bile yok galiba.
Yarın sabah, karga bokunu yemeden, aheste aheste, tadını çıkara çıkara ama uzun ve yorucu bir yolculuk başlayacak.
Yediğim içtiğim benim olacak, gördüklerimi de uygun bir anket başlığında paylaşırım, belki de paylaşmam.