daha çok okur yazar, kültürel ilgi alanları örtüşen insanlar arasında olabiliyor bu. bütün merakı futbolla sınırlı bir erkekle, giyim kuşamın ötesinde bir fikri olmayan kadının arkadaş olabilme ihtimali çok zayıf. çünkü arkadaş olabilmek için kişilerin arasında kafa uyumu olması gerekiyor. o da ortak ilgi alanlarıyla mümkün. çocukları sen erkeksin, sen kızsın diyerek sınırlı alanlara yönlendirerek büyütme hatasının sıkça yapıldığı toplumumuzda bu tip arkadaşlıklar pek sık kurulamıyor. ama imkansız da değil.
her iki taraf da bir diğerine cinsellik unsuru olarak bakmadığında gayet de güzel gerçekleşebilen arkadaşlık türüdür. sanırım bu sebeple ülkemizde pek olamıyor. zira ülkemizde "kadına karşı nasıl bir şey hissetmezsin lan, gay misin yoksa?" şeklinde kalıplaşmış düşünce nüfusun çoğunda mevcut.
en yakın arkadaşı bir kadın olan birisi olarak o kadar da imkansız görmüyorum bu arkadaşlık türünü. ama bunun sebebi benim kafamdaki ideal sevgili/eş kalıbının belirli olması da olabilir. zira hala yeni bir kadınla tanıştığımda içimde bir kıpırdanma oluyor. ama sonra o kadının benim kalıplarıma uymadığını görünce o kıpırdanma da kendiliğinden geçiyor.
Şu başlığın açılmasını bile gereksiz buluyorum. Ne demek kadın erkek arkadaşlığı? Arkadaşlığın cinsiyeti mi olur? Kafaları uyuşan herkes birbiriyle arkadaş olabilir pekala.
Yıl olmuş 2024, elon musk diye bir adamın serveti 334 milyar doları aşmış, bizim konuştuğumuz konulara bak. Aşalım artık bunları lütfen.
Biri diğerini beğenmezse ama sohbetini, sadakatini severse olacak iş. Diğer türlü nerdeyse namümkün.
Freud çok sevmem ama adam haklı hiçbir erkek sevişmek istemediği bir kadınla arkadaş olmaz. Dürtüler var, tutarsın kendini ancak. Ama karşıdan bir adım gelse koşarak gidersin. Tabi seni sınırlayan yine senin beynindir. Kendi etiğin, dini görüşün, dünya görüşün vs de engelleyebilir seni ama yoksa dediğim senaryo gerçekleşir.
Cinsel açlık sorunu olmayan gelişmiş toplumlarda fuckbuddy ve normal arkadaşlık ayrımı vardır. Tabularla boğulmuş ortadoğu toplumunda 21. Asırda hala bu ayrımlar yapılamadığı için mesele oluyor. İçinde cinsellik olan arkadaşlık türüne fuckbuddy olmak deniyor. arkadaş olan, arada canı isterse sevişen ama sevgili olmayan karşı cinsten arkadaşlar bu tanıma girer. Bu herkesin meşrebine göre değil tabii, tercih meselesi ama gayet sıradan bir ilişki türü.
Bir de içinde en ufak bir cinsellik olmayan, akraba gibi hissedilen arkadaş türü var. Kimya yoktur, çekici gelme durumu yoktur, yakın akraba gibi hissedersin yani o insana o gözle bakamazsın, düşüncesi bile kulağa ensest gibi iğrenç gelir. Bir de evli kişilerin karşı cinsten bekar arkadaşı olmaması kuralı var ki, bunun da cinsellik konusunu çözmüş ve kişisel alan kavramına sahip medeni toplumlarda yeri yok. Bendenizin bir kıyamet bekarı olarak bir sürü çift arkadaşlarım var. zaten benim yaş grubunda millet yetişkin çocuk sahibi, bekarlar nadir ama Bekarları ötekileştiren kezban kültürü yok. Kimse evlendi diye eşinin arkadaşlarına karışamaz, kişisel alanına tecavüz edemez. İnsanlar sevgili değiştirir, evlenir, boşanır ama arkadaşlık baki kalır. Bekar arkadaş çiftin evine de gider, onlarla yemeğe de çıkar eder, evli arkadaşıyla görüşmek için manita yapıp double date takılmak zorunda değildir. Bekarlar ötekileştirilmez, zaten kimse sırf cinsellik için gidip sevgili yapmaz. Ergenlik yaşını geçtikten sonra Sevgili olmak için çekicilik, arzu vs yetmez yani, uyumluluk önemlidir. Sırf çekim varsa ama aynı çatı altında yaşayacak, hayatını paylaşacak kadar bir uyum ve sevgi yoksa fuckbuddy olursun. Çekim, elektrik vs yoksa ama kafa dengi ise de cinsiyetten bağımsız olarak normal arkadaş olursun, bu kadar basit.
O değil de zamanında şu berbat ortadoğu cehenneminden kaçıp kendimi kurtardığım için yatıp kalkıp şükrediyorum. 20 yılda gram ilerleme olmamış, ben gittiğimde emekleyen bebe olan kuşak büyüdü de hala aynı zihniyetle devam ediyor, yanarım yanarım ona yanarım.
burada kastedilen arkadaslik heteroseksuel iki karsi cinsin arada cinsellik dusuncesi ya da romantik bir beklentisi olmadan arkadas olabilmesiyse, yapilan bir bilimsel arastirmaya gore pek de mumkun degilmis. iki karsi cins, arkadaslik yapabilirlerken aslinda iclerindeki "romantik bir macera" dusuncesi bir koseye gizlenmis, atak yapmak icin uygun ani beklemekteymis. arastirma 88 cift karsi cins lisans ogrencisi ile gerceklestirilmis. arastirmaya gore;
- arkadasligin erkek tarafi, kadin tarafina gore daha cok karsi cinsteki arkadasini cinsel olarak cekici bulan ya da romantik bir iliski dusuncesi tasiyan tarafmis.
- arkadasligin erkek tarafinin hatiri sayilir bir kismi kadin tarafinin da kendilerine karsi bos olmadiklarini dusunuyormus.
- arkadasligin kadin tarafinda da kaydadeger miktarda karsi tarafi cinsel olarak cekici bulan ya da romantik bir iliski dusuncesi tasiyanlar varmis.
bu arastirmanin sonuclari gosteriyor ki;
heteroseksuel iki karsi cinsin, iki taraftan hicbirinin karsi cins hakkinda cinsellik ya da romantik bir kacamak/iliski dusuncesi olmadan arkadas kalabilmesi zor.
arastirmada ilginc olan taraf ise su: kadin tarafin bir iliskisi oldugunda erkek tarafinin, kadin tarafina olan ilgisi kaydadeger bicimde azalirken; erkek tarafinin bir iliskisi oldugunda, kadin tarafinin erkek tarafina olan ilgisi cok az azaliyor ya da azalmiyor.
bir gun vakit bulabilirsem, makaleyi daha detayli okuyarak, hatta bir kismini cevirerek burayi editleyecegim.
Benim 5-6 senelik bir arkadaşım var böyle, hemen herşeyimi bilir ben onun ailesini ilişkilerini bilirim zor dönemlerimizde birbirimize çok destek olduk, arkadaşlığımızın başından beri hemen aynı muhabbetle devam ettik bugüne kadar hiç ilişki hakkında konuşmadık ama çevremizde onun arkadaşları olsun benim arkadaşlarım olsun yenge mi espiri yapan hatta onun yakın çevresinden bizim birbirimize herşeyimizi bu kadar rahat bir şekilde açarak konuştuğumuzu görenler sevgilin mi ? nasıl olabilir? neden sevgili olmuyorsunuz gibi çok sorular yönetti şimdi açık konuşmak gerekirse bugüne kadar bu ilişkinin devam etmesinin en büyük sebebi saygı ve mesafeyi hiçbir zaman bozmadan aşırıya gitmeden bu ilişkiyi ilerletmek oldu yani birlikteyken kendimizi kaybedecek kadar içmedik aşırı konulara bahsi geçse bile asla girmedik ve yaşımızdan dolayı mı olgunluktan mı bilmiyorum bu çizgi ne zaman sınırlara doğru ilerlese hep birimiz bir şekilde sohbeti farklı bir noktaya çektik.
Birbirimize karşı beklenti içerisine girmedik ya da vakit konusunda birbirimizi asla darlamadık yani şöyle ol böyle davran şu bana yanlış geliyor asla olmadı sadece dinledik uzun bir süre belki bir iki sene kadar dert ortağı gibi olduk ama her zaman da konuşmadık bazen her gün bazen ayda bir bazen senede birkaç kez hatta belki bi ara birbirimizi unutmuşluğumuz bile olmuştur ama bir noktada ya o ya ben bir şekilde birşeyleri paylaşmak için tekrar bir araya geldik.
Hoşlantı anlamında onun ve benim karşı cinsten beklentilerimiz beğenilerimiz farklıydı yani birbirimize bakmak o yüzden aklımızdan geçmedi belki de, bu sürede lişkilerimiz oldu ve bunları birbirimize anlatıp tavsiyeler verdik bu konular hakkında uzun uzun konuştuk sıkılmadan dinledik saatlerce hani birimiz kötü hissediyorsa ya da o an kafası bunu kaldırmıyorsa tatlı bir dille ifade ettik ya da şuan konuşacak durumda değilim ya da işim var sonra bunu konuşalım diyebildik ve tekrar konuştuğumuzda yine aynı yerden devam ettik.
Bence bu işin sırrı beklentiler yani karşı taraftan cinsel anlamda bir beklentinizin olmaması bunu belki hissetseniz bile kendinizi dizginleyebilmeniz, zaten belli bir zamandan sonra abi kardeş gibi oluyorsunuz ve o çekim neredeyse tam anlamıyla yok oluyor ortadan aileden biri gibi düşünüyorsunuz onu
bir diğer konu kafa yapısı ve bakış açısı bu ilişkinin sağlıklı ilerlemesi için çok önemli dinleyebilmek farklı düşünseniz de bir noktada buluşabilmek falan
dinlemek yani bu olayın aslı bazen insan sadece dinlenmek ister tavsiyeden çok yaşadıklarını anlatmak rahatlamak ister bu süreçte vakit ayırıp karşı tarafı dinlemek
diğer bir konu mesafe yani asla o yakınlığı yani olayın farklı bir boyuta taşıyacak yakınlığı iki tarafın da vermemesi buna dikkat etmek bu çok önemli çünkü insan nihayetinde arzuları olan bir hayvan ne kadar entelektüel olursan ol seviyeli ilerlesin, mesafeni korumassan bu yaşanır iki kere iki dört
kaybetmekten korkmamak, kıskanmamak yani karşı tarafı özgür bırakıp bu noktada tekrar birbirinize bir şekilde dönüyor musunuz hatırlıyor tekrar yakın bir samimiyet kurabiliyor musunuz.
Bu olay eğer ki bir taraf cilveli bir tavırdaysa ne bileyim daha tanışalı bir ay olmuş iki ay olmuş bismillah ne bu samimiyet derecesinde değilse yani uzaktan bir şekilde yavaş yavaş paylaşarak dengeyi koruyorsanız belki bi ihtimal boka sarmadan düzgün bir şekilde ilerleyebilir, ki ben böyle bir arkadaşlığa sahip olmama rağmen kendi ilişkimde kız arkadaşımda bunun olmasını istemem çünkü karşı tarafı bilemem, kendimi bilirim ama karşı tarafı tanıyamam bu noktada ilkel erkeklik içgüdüleriyle yaklaşırım mesela, kız arkadaşımla fiziksel arzu anlamında yoğun bir istek vardır birbirimize karşı hatta iki tarafta kıskançlık anlamında bazen aşırıya kaçar ve dolayısıyla beklentiler büyür kaybetme korkusu sarar ve bu noktada normal bir arkadaşlık samimiyeti kurulamaz çünkü her zaman bir korku oluşur iki tarafta da yanlış birşey yapar mıyım korkusu, biter mi düşüncesi
uzun lafın kısası olabilir ama mesafeyi koruyarak ki bu herkese nasip olmaz, zordur bunu yakalamak
freud'a iman etmiş bir kul olarak ulu erenlerin bu konudaki fikirlerinin doğruluğu anlamında ikircikli kaldığım durum. bu berbat kapitalist modernite çağında kadın kadına yahut erkek erkeğe dostluklar da mecazi anlamda işin bir yerinde birbirini düdüklemeye evriliyor.
son kararım insanlar süper egolarına söz geçirip tamamen dayanışma ve iyi niyet ekseninde sikiş döndürmeden de kadın erkek dost arkadaş kalabilirler. sevişebilirler de elbette bunda bir mahsur yoktur. tabii bu aşka evrilen yahut aşktan evrilen bir şevişmeyse eşyanın tabiatına uygundur.
içinde duygusallığa yer olmayan, düşünsel bağlamda kalabilen arkadaşlık. Ülkemizde devamlılığının zor olmasındaki temel neden taraflardan birinin hayatına başka birinin "sevgili-eş" bağlamında girmesidir. Bu nedenle uzun erimde sürdürülmesi zor bir arkadaşlıktır. Ancak her iki tarafı da bilişsel düzeyde geliştiren yararları mevcuttur, şiddetle tavsiye edilir ancak yukarıda zikredilen nedenlerden dolayı devamlılığı konusunda ciddi zorluklar mevcuttur.
İnsanlar tarafından sürekli ön yargılarla karşılanan olaydır. Kadın olsun, erkek olsun. Öncelikle niyet önemlidir. Eğer karşımdaki insanı kadın ya da erkek fark etmeksizin arkadaşım olarak görmüşsem, öncelikle karşımdaki insana güvenebilmeyi ve bu güvenimin sarsılmamasını beklerim. Arkadaşım dediğin insan eğer sana farklı duygular besliyorsa o kişi zaten uzun süre arkadaşın olamaz. Bu duygular elbette bir yerde ortaya çıkacaktır. Eğer arkadaşım diyorsan o bir yerde senin kardeşin gibi olmuştur zaten, lafını etmeye bile değmez. Bu tür arkadaşlıklarda siz birbirinize güveniyorsanız kimseyi ilgilendirmez. Çok sevdiğim bir kız arkadaşım vardı. Erkekle kadın arkadaş olamaz derdi. Pardon ev arkadaşının erkek olduğunu söylemeyi unuttum. ( ama o onun kardeşi gibiymiş ) O zaman ne yapıyoruz; ön yargılarımızı alıp yavaşça kenara bırakıyoruz. Bırakın insanlar istediği gibi yaşasınlar, bir sorun varsa zamanla öğreneceklerdir zaten
zerre kadar romantizm (=seks) hissetmediğim çok samimi kız arkadaşlarım vardı. hele iki tanesiyle, birbirimizin her sırrını, derdini bilirdik. çok da güzel kızlardı ama onlar ayrı bir kategoriye girmişti bende.
18'den sonra bitti. ciddi ilişkiler başlayınca, sevgililerine "ya kurt yıllardır en yakın arkadaşımdır, asla öyle bir şey düşünmez" falan demeleri kulağa çok kötü gelecekti. pek de konuşmadan, kendiliğinden koptuk gittik.
adam da haklı, hatun mesela komşusuna kahvaltıya gidiyor, başbaşalar. kim olsa "sikerim öyle işi" der.
artık arkadaşım olan kadınların bazısı başbaşa buluşacaksak çocuklarıyla geliyor, mesaj baştan belli olsun diye. işyerindekiler de raporlarla.
evli iki kişi arasında olması durumunda eşlerin anlaşma durumuna göre devam edebilecek arkadaşlık cinsidir. zira eşler anlaşamazsa baş başa görüşmelerinin doğru olmayacağı düşünüldüğünden arkadaşlıkları devam edemeyecektir.
Herhangi iki cinsiyetin birbirleriyle arkadaşlık ilişkisi kurması olayı kadar normal olan olaydır. Geçen yolda yürürken teyze ve birkaç küçüğün konuşmasına denk geldim. Hanım teyzemiz üç kızı yanına almış bir de oğlanı oturtmuş karşısına beyin yıkıyordu. neymiş efendim erkeklerle kızlar arkadaş olamazmış ayıpmış. Bu şekilde yetiştirilen birey ileride bastırılmış tacizci olabilir; veyahut yukarıdaki arkadaş gibi “sonu sikisle biter.” kafasıyla hayatını sürdürebilir. Tekrar tanımlıyorum: arkadaşlık çatısı altında normal olan olaydır. Başka eylemler var ise zaten arkadaşlık değildir.
Yüzdeyüz bir güven asla olmaz. Cinsel gerilimsiz geçmesi imkansızdır. Öyle olmadığını iddia edenler yönelimini veya yalan söyleme yeteneklerini gözden geçirsinler.
Eğer ki iki taraftan en az birisi diğerini azıcık da olsa beğeniyorsa o an beyinlerini izleyebiliyor olsak, birinden birinin cinsel veya duygusal olarak ya da her ikisinden de uyarıldığını görürdük.
Dolayısıyla eğer ki hetero iki erkek varsa yakın arkadaş, istedikleri kadar birbirilerine pandik bile atsalar bir gram yükselme olmayacağı gibi olmaz kadın erkek arkadaşlığı.
Sınırlar vs belirlenmelidir yoksa her an ateşli bir sevişmeye dönebilir. AMK Amerikayı yeniden keşfediyor gibi anlatıyoruz da bu meseleyi yeni çağın sözde modernite verisi altında öyle değilmiş gibi anlatmaya çalışıyorlar komiğime gidiyor.
Ha bir de öyleymiş gibi görünme sebebi, birçok erkeğin çaresizlikten "Lan belki! " ümidi ile ya da kız çevresi artsın vs gibi sebeplerden kızla arkadaş görünmesidir. Yedek hesabı yani, pusuda bekleyen sırtlandır bunlar.
Kızlar da bu durumu bal gibi bilir ama biliyorsunuz ki kadınların para birimi ilgidir. İlgisiz kadın ölür. Dolayısıyla bu heriflerin bazılarını etrafında tutar ki (bunlara uydu erkek denir) o ilgi eksikliğini hep gidersin, hem de bir gün işler ters giderse biriyle manita olsun.
Bilimsel yöntem deneyerek buradaki hakikati öğrenmek isteyen deneyebilir.
Bilhassa çok yakın arkadaş olduğunu iddia eden kadınlar, bir gün çok yakın temasa girmeyi veya ona aşık olduğunu itiraf etmeyi denesin bakalım.
Eğer ki erkek boşta ise, sevgilisi yoksa, kızı beğeniyorsa, oyuna geldiğini düşünmüyorsa, buradan alacağı bir yara ve zarar yoksa çoğunlukla bu teklife evet diyecektir. İşin biyolojik gerçeklik tarafı budur.
mum gibidir bu arkadaşlık. yanar, yanar yanar, eğer evrilmezse bir ilişkiye, söner.
sonu olan bir şeydir bu. ayrıca iq seviyesi düşük toplumlarda ve hatta yükseklerde de; insanlar akıllarından seks yapmayı geçirirler. yani lüzumsuz bir arkadaşlıktır bu.
Erkek ermiş, filozof, keşiş falan değilse beraber bir müzik grubunda çalmıyorlarsa, bir psikopat tarafından kaçırılıp bir odaya hapsedildiler ve odadan kaçmak için tek yollarının sırt sırta vermek olduğu bir senaryonun aktörleri değil iseler bir kadınla arkadaşlık kurma çabasına girmek istemez. Ortalama bir kadının hobileriyle ortalama bir erkeğin hobileri 180 derece birbirinden farklıdır. Erkek kadının hobilerini temelde gülünç, basit ve sıkıcı bulur. Ciddiye alamaz. Bu noktada 'yakın' arkadaşlık çabası sadece hormonların bedeni ele geçirmesiyle açıklanabilir.