dün yeğenimin doğum günüydü. bu gün de yakın bir arkadaşının. ikisi birlikte kutlamak istemişler arkadaşlarıyla. giyindi süslendi çıktı. kalın siyah bir çorabın üstüne yine siyah kanvas bir şort giymişti. * çıkarken baktık yeterince müeddep göründü gözümüze. yanılmışız. önce arkadaş grubundaki kapalı kızlar ileri geri konuşmuş, sokakta da göz ve söz ile taciz yaşamış. eve döndü kapıdan girdi feryat figan ağlıyor. hıçkırıklardan nefesi kesildi. bu çocuk daha 16 yaşında. tv dizilerinde, reklamlarında gördüğü giyim kuşama özenip giyindi. kendine göre son derece normal bir giysiydi. açıkta görünen bir yeri yok. zaten değnek gibi, eti yok budu yok kışkırtıcı bir hali yok. yaşından büyük falan da göstermiyor. üstelik lokasyon memleketin en seküler muhitlerinden biri kadıköy -göztepe. o çorapla o şortu bir daha giymeye cesaret edemeyecek. arkadaşım sandığı insanlar tarafından cehennemle tehdit edildi çünkü. şimdi kimse bana o da giymeseydi demesin. kıyafeti gördüm ve uygunsuz değildi. uygunsuz olan bu çocuğun maruz kaldığı davranış. mahalle baskısı denen şey tam da bu.
siyasi atmosferi, evinde bile "komşular duymasın" ağzını tutma baskısını, turistik ilçelerden birinde"ramazanda balkonda içki içme" diye uyarıldığımı yazacaktım ama daha ilginç biçimleri de var.
artık tüketim ve gösteriş öyle boyutta ki, anaokulundaki çocuklar birbirinin kılık kıyafetiyel dalga geçiyormuş. "sen bunun aynısını hafta başında da giymiştin" diye. lan ben çocukken millet giyinik mi onu bile farketmezdim. bu çocuğun anne babası parası pulu olan insanlar. ama beyinleri var şükür, atcılık korsancılık patatescilik oynayan bebenin kafasını bu leş değerlerle doldurmak istemiyorlar. çocuk laftan anlamıyor tabi şimdi, "giymem bir daha" diyormuş.
işte mahalle baskısı bu, çocuğa verdiğin değer sistemini bile tehlikeye sokuyor. sen gıdım gıdım uğraşıyorsun, karşıdan bir güruh bir günde ezebiliyor.
japonya'da; dişi cinsi insanların kanji bilgisi çok iyi olsa bile "yaa benim kanji bilgim çok iyi değil" demesine, kanji bilgisi kıt olan erkeklerin de salak olarak nitelendirilmesine sebep olan baskı türü.
bu da size bir ürünün dişiler için mi yoksa erkekler için mi tasarlandığı konusunda bilgi verir. eğer bir video oyununda, bir kitap kapağında, bir manga kapağında, bir film afişinde kanji kalabalığı varsa; o ürün kesinlikle erkek pazarını hedeflemektedir. dişilere ise hiragana ve katakana layık görülür.
kişinin konformite reaksiyonundan faydalanarak toplumun normal bireylerinin, kendilğinden organize olmuş ve genelde küçük ama çok sayıda aksiyonla en çok gürültü yapan kesime uydurulması.
bu baskıya boyun eğmek istemiyorsanız elinizi yumruk yapıp sadece orta parmağınızı havaya kaldırırsınız ve avazınız çıktığı kadar "fahk yuuu" diye bağırırsınız.
bunu yaptığınız anın öncesi ve sonrasındaki 5 dakika azcık ürkütücü olabilir.