-
çok.
Örnek kullanım: Geniş iş alanları sağlandı. hepsini göster
-
Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat.
Örnek kullanım: Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu. (A. İlhan) hepsini göster
-
Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro.
Örnek kullanım: Geniş anlamlı. hepsini göster
-
bol (elbise).
hepsini göster
-
Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı.
Örnek kullanım: Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi. (O. C. Kaygılı) hepsini göster
-
Eni çok olan, enli, vâsi.
Örnek kullanım: Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu. (P. Safa) hepsini göster