chp'den istifa etmiş ve yeni parti kuracak olan siyasetçi. ben kendisinden çok haz etmem, özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşattıklarıyla bir lider olarak bakmıyorum. ancak kendisine yöneltilen "muhalefeti bölme" eleştirilerini anlamıyorum. chp'de yanlış varsa bile oy oranı için tahammül mü edeceğiz? bunun akp'li kafasından farkı nedir? sırf erdoğan kazanmasın da ne olursa olsun mantığıyla siyasetin en sığ noktasına inmekle, erdoğan kazansın ne olursa olsun diyenin sığlığı aynı değil mi?
yanlışlara tepki koyulmayacaksa, bunlara yeni çözüm aranmayacaksa, yeni oluşumlar olmayacaksa niye demokrasi diye bağırıyorsunuz o zaman? parlementer sistemdir, cumhuriyettir, seçmendir falan boş verelim, ya tayyip'in dediği olsun ya da kılıçdaroğlu'nun? bu mudur çözüm?
iyi ki mustafa kemal yaşarken sosyal medya ve liboş tayfa yokmuş diyorum. onlara kalsa ittihat ve terakki'den ayrıldı diye saraycı, vahdettin'in adamı, gizli mutlakiyetçi falan derlerdi.
chp'nin son dönemdeki politikalarını beğenmeyip partisinden istifa etmiş kişi. her ne kadar kendisinden hoşlanmasam bile çektiği restle takdirimi kazanmıştır. şimdi chp, canan ve sezgini ile beraber gönül rahatlığıyla ermeni soykırımını tanıyıp, hdp ile kol kola gezebilir, chp seçmeni de seçim gecesi aziz nesin üstadın ünlü sözünü paylaşır.
2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyun kendi şahsına verildiğini düşündüğü için içi boş bir özgüvenle komik davranışlar sergileyen, olmamış siyasetçi.
yeni partisinin başına geçtikten sonra erdoğan tarafından sıklıkla eleştirileceğini, aralarında da sık sık tartışmalar yaşanacağını düşünüyorum. erdoğan da ince de sözünü esirgemeyen, sert politikacılar. erdoğan ve ince'nin birbirlerine karşı yapacakları çıkışlar da medyada sıklıkla yer bulacaktır zannımca.
türkiye'nin seçmen kitlesini az çok tanıyabildiysem eğer; büyük çoğunluğun sert, sivri dilli, sözünü esirgemeyen politikacıları sevdiğini görüyorum. yani politikacının ne dediğinin pek önemi yok bizim millet için, kim daha iyi bağırıyorsa vatandaşın büyük bir kısmında hayranlık uyandırıyor. bu; sağ seçmen için de sol seçmen için de geçerli. kimse mıymıntı birini lider olarak görmek istemiyor. yukarıda da dediğim gibi erdoğan da ince de dişli ve sert politikacılar. birbirlerinden sözlerini esirgemeyeceklerdir.
bununla birlikte; erdoğan ince'ye sanki ana muhalefet lideri ince'ymiş gibi davranacak, yüksek ihtimalle kılıçdaroğlu'nu kaale almayarak kendi siyasetini ince üstünden yürütecektir. bu sayede de; hem kendi oylarını ince'yle olan tartışmalar vasıtasıyla korumuş olacak, hem de sol oyların bölünmesinin önünü açmış olacaktır. yukarıda söylediğim gibi; liderlerin birbirlerine karşı bağırmalarının seçmeni etkilediği düşüncesindeyim.
sosyal medyada ya da interaktif sözlüklerde her ne kadar ince'yi tekrar desteklemeyeceklerini söyleyen binlerce vatandaş olsa da; anadolu insanının aynı görüşte olacağı düşüncesinde değilim. ince belki barajı geçecek oy alamayacak ama baraj altı da olsa doğu perinçek sabiti dolaylarında bir oy da almayacaktır diye düşünüyorum. en azından benim tahminim bunlar...
seçim gecesi halkını yarı yolda bırakan,
adam kazandı deyip, halkın karşısına çıkmaya bile tenezzül etmeyen,
ertesi gün "olan oldu, fark büyüktü" gibi açıklama yapan ama sonra çıkıp "arkamda partim durmadı" diyen,
tam da chp yükselişe geçip, büyükşehirleri aldığı bir an tekrar ortaya çıkan ve partiyi kötüleyen,
düne kadar kendisine söven a haber'in, birden gece gündüz kendisini parlattığı kişidir.
sol, muhalefet vs. ne zaman yükselişe geçse, illa benzer şeyler oluyor hep!!.
Partisindeki diğer siyasetçilere göre gayet de tutarlı olan siyasetçidir. O malum gece, kimler kendisini yarıyolda bıraktı gizemini koruyor ancak bir gün gerçekler ortaya çıkacaktır. Eksik yönleri çok ancak hakkını da yememek lazım.
yeşeren umutların katili, güven kırıcı, ağzı iyi laf yapan, biraz kurnaz, biraz pişkin. bugünlerde aziz nesin'in ünlü sözünü şiar edinmiş olmalı ki; hiç ortadan kaybolmamış, yarı yolda bırakmamış, kimseleri aldatmamış gibi. sahneleri yeniden süsleyen kasaba siyasetçisi.
şu adam hakkında ileri geri konuşanların memlekette bırakın politikayı, kriketten bile bahsetmemesi lazım gelir. t: yalova'lı siyasetçi, düzgün insan. şu adamın yaptığı muhalefet sayesinde bir şeyler kıpırdadı bu memlekette be.
Her ne kadar seçim gecesi büyük bir usul hatası yapsa da, bugün parti kurma çabasının akplilerin işlerine geldiği düşüncesiyle destek verseler ve bu sebeple bizim gibi ona bir zamanlar inanmış insanların kırgınlığı ve oy bölme kaygısıyla tedirginliği devam etse de ve önümüzdeki ilk seçimde rte'nin karşısına ekrem imamoğlu gibi mansur yavaş gibi bugünlerde icraatlarıyla halkta karşılığı ve popülaritesi çok daha fazla olan chp/millet ittifakı aday adayları bulunsa ve cb seçimlerini kazanmak adına daha makul/mantıklı olsalar da...
İnsan o günlerin heyecanı hatırına, o umut dolu günlerin anısına "lan acaba mı?" Demiyor değil... 24 haziran'da sandıktan ince çıksa nasıl olurduk bugün diye hayal kurmuyorum dersem yalan olur. Bu tek başına onu aday göstermek için yeterli bir sebep değil belki ama, mantıksız olduğunu bile bile gönül bir yerde istemiyor değil. Tıpkı eski bir sevgilinin sizi yüz üstü bıraktıktan yıllar sonra tekrar karşınıza çıktığında içinizde ufak da olsa duyduğunuz o hisse benzer bir hisle...
Ama ekrem imamoğlu veya mansur yavaş'ın 2023'teki seçimde aday olması, seçimin millet ittifakınca kazanılması ihtimalinde daha çok önem arz ediyor, bunun da bilincindeyim...
24 haziran 2018 türkiye genel seçiminde biz "kısık sesleri"n umudu olmuş, akp hegemonyasına karşı ilk kez yürekleri pır pır ettirip umutlandırmış, neticeten seçimi erdoğan'a kaybetmiş bir siyasetçidir. o geceki tavrı kendisine zarar vermiştir. ama her ne olursa olsun şu twit 'i görünce veya ne bileyim onun adı bir yerlerde geçince o günleri hatırlamıyor musunuz, bir heyecan sarmıyor mu içinizi? benim sarıyor...
geçenlerde gencecik bir işçi arkadaşımın bana övdüğü kişidir. ona dedim ki ''olum iyi de adam seçim öncesi bir oy bile namusumdur dedi, seçim gecesi ortadan kayboldu. sonra da kendisini merak eden onca seçmenini şizofrenlikle suçladı. bu herifin ipiyle kuyuya mı inilir?''
genç arkadaşım dedi ki ''abi adamın çoluğunu çocuğunu, karısını esir almışlar. ne yapabilirdi ki?''
gel de işte bir de rte'ye oy veren vatandaşlara kız bu cevaptan sonra. bu ince denen sahte kabadayı'nın ne kadar yozlaşmış bir insan olduğunu ne zaman yazsam bir sürü eksileniyorum. işte ip, işte muharrem, işte kuyu. siz eğiltılmazsınız. ne halt ederseniz edin.
Önder savın 1 numaralı askeri. Kılıçdaroğlunun hataları vardır elbet fakat erki inceye bırakmamak en doğru politikasıydı. Chp intiharın kıyısından son anda dönmüştü. Yoksa şimdi %20'lere el sallıyordu. Kendisini yakından takip eden ve kadrosunu da bilen biri olarak, tv'lerdeki söylemlerine, mecliste kürsüdeki performansına aldanmamalı. Çok kibirli ve egoist biridir. Yetki ve makamıyla astını ezmekten imtina etmez. Başarıya ve zafere giden her yol mübahtır diyerek bir politika izler ve rakibine bel altı vurmaktan çekinmez (Tayyip ile bu özelliği kesinlikle özdeşir). Siyasi bilgisi ve hitabeti üst seviye bir politikacıdır. Hazır cevap ve çabuk öfkelenen bir kişiliği vardır. (Çabuk öfkelenmesi, çoğu kez düşünmeden konuşmasına zemin hazırlamış ve telafisi olmayan gaflara yol açmıştır). Cumhuriyetçi bir yapıda görünmesine rağmen aslen liberaldir ve güç odaklıdır.
Çok iyi bir siyasetçi ama cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ona olan ilgimi kaybettim. Öncesinde kemal bey'e fazlaca sempati duyuyordum ama ona olan ilgimi de seçim kaybedince yitirdim. Evet doğru tahmin ettiğiniz şu an tüm ilgim imamoğluna.
cumhurbaşkanı seçim kampanyası sürecinde apolet polemiğini başlatarak kendi ipini çekmiş olan siyasetçi. kim onu böyle gaza getirdi bilinmez ama resmen tüm karizmasını çizdirip seçimi iki turlu olmaktan kurtarmıştır. şimdilerde ise lafı para etmiyor.
Bugün Twitter adresinden müthiş bir tespit paylaşmış. Tespitin çarpıcılığı yaşadığımız seçim sürecini son derece kısa ama net şekilde özetlemesi. Olan biteni hepimiz biliyor, konuşuyoruz ama durumu bugüne kadar en iyi özetleyen muharrem ince olmuş.
Muharrem ince demiş ki: "ski tuttuk arkadaşlar"
Yok lan şaka, şöyle demiş:
"Öyle bir ülke düşünün ki seçime girmek serbest, kazanmak yasak. Seçime girerken aranmayan bir koşul seçildikten sonra aranamaz. Aranırsa buna keyfi uygulama denir..."
herkese samimi gelen fakat twitter'da yazilan ve cok begeni almis yazilari mitinglerde kullandigini gorunce acayip sekilde kendinden sogudugum chp'nin son cumhurbaskani adayi.
kuantum dedi diye herkes fizikci sanip yerlere goklere koyamadi ama kendisi fizikci degil fizik ogretmenidir. secimlerde herkesi gaza getirip gecenin erken saatlerinde sandik savunmasi yaptiran, "siz sandiklari tutun, ysk bende. gerekirse 50.000(yaziyla elli bin) avukati ysk'nin önüne yigarim." deyip secim gecesi secmenini yüzüstü birakip, bir haber programi sunan kisiye "adam kazandi" diye mesaj atan kisidir ayrica.
adayligi aciklandiktan sonra selahattin demirtas'i ve recep tayyip erdogan'i ziyaret etmistir. rte ile gorusmesinden sonra guzel ve hakaretsiz bir gorusme oldugunu ifade etmistir(manyak mi ne! küfürlü gecmesini mi bekliyordu anlamadim). fakat iki gün sonra rte meydana cikip chp tezektir demistir(al sana hakaret).
kazanamazsam kk'ye karsi aday olmayacam deyip secim sonrasi adaylik calismalarina baslamis kisidir ayrica(2). yani bildiginiz dönek siyasetcilerden bir baskasidir.
Hayatımda ilk defa (zaten yaşım başım ne de) takip ettiğim siyasetçidir.
Bundan böyle de anarşist takılacağım ben diyen yanımı susturup hayal peşinde koşmaktansa bir umut için bu adamı destekliyor olacağım.
Ekşi sözlükte solda kendisinden başka bir şey görmüyorum ilk dört beş başlıkta.
Bir yorum var genel yapılan onu da buraya aktarayım. Bizim tarafın kötü yanlarından biri ise her türlü kötü şeyi yapan bir adamı diğer tarafın sonuna kadar savunmasına rağmen, bizim adam sırf basın açıklamasını geciktirdi diye adamı bir anda silmemiz şeklinde.
Bence doğru bir tespit. Bu ülkeyi düzeltebilecek biri varsa o da bu adamdır bence. Her şey yeni başlıyor diyerek kendimi gazlayayım bari gece gece.
Umudum hala birazcık da olsa varmış aslında. Herkes elinden geleni yaptı mal kitle anlamadı yapacak bir şey yok ancak zaman geçtikçe şu kocamanlar ölecek tek tek. O kırsaldaki yobaz dayı ve teyzeler gitti mi yeni neslin çoğunluğu aydın az buçuk -bu durumu düzeltmek için aydın olmaya da gerek yok ya gerçi, neyse- gelecekte o yüzden işler değişebilir.
Çünkü problem ikna olabilen akpli seçmen değil. Problem ikna olamayan beyin yoksunu ve başa kim geçerse ona yalakalık yapıp peşkeş çektiren, olayı para olan medya sosyatikleri falan. Büyük çoğunluk da işte benim anne tarafının köyündeki tipler. İnşaatta çalışan en az 3-4 çocuklu, karıları kapalı, köylerde yaşayan, çalışmaktan vücutları 20 sene yaşlı gösteren, sigara içmekten bıyıkları sararmış tipler işte. Problem onlar. Onlar hele bir ölsün (evet çok acımasız bir düşünce) gençler olarak gerisini hallederiz gibime geliyor.
Burdan da apolitik takılıp şekil yapmaya çalışanların ta amk. Artistlik yapacağınıza şu adama destek çıksaydınız, ama nerde siz olaylara realist bakamıyorsunuz ya neyse.
ben de en başta ''tehdit falan ettiler herhalde.'' diye düşündüm. ama sanırım şaşkınlıkla üzgünlüğü aynı anda yaşadığı için konuşamadı bile. hiç olmayacak şeyler oldu. kimin oy attığını bilmediğim mhp 11 aldı. muhalefet partileri çok düşük aldı. akp dimdik ayakta. bence sonuçları gördükten sonra oturdu bir köşeye, saatlerce boşluğu izledi. 'hala nasıl böyle olur' dedi. geleceğe bakmak lazım artık. ''50 günlük kampanyada böyleydik, 500 günde daha da iyi olacağız.'' dedi. 'sana güvendik be adam. yüzüstü bıraktın. bir daha size oy verenin..' gibi boş muhalefet olunacağına desteğe devam edilmeli.