- suyun her zaman işe yaramamasıdır. özellikle yağ yanıyorsa bir tencere veya tava da kesinlikle su dökülmemelidir. bu parlama ve sıçrama yapabilir. onun yerine önce üstü kapatılıp boğulmalı, sonra da yanan yerden uzağa konulup soğuması ve boğulması beklenmelidir.
- plastik karışımlı veya statik elektrik yaratabilecek kıyafetlerin kullanımında da çok nadirde olsa yanıcı şeylerin etrafında dikkatli olunmalıdır. yanınca hem içten yanma hem de deriye yapışma özelliği gösterebilirler.
- benzinlik veya yanıcı maddelerin bulunduğu yerlerde, kıvılcım yaratabilecek her türlü hareketten özellikle benzin pompasını benzin yerine koyarken biraz sertçe çarptığı için çakmak taşı etkisi gibi etki yaratımlarından uzak durulmalıdır. bu yüzden alev alan benzin pompası veya kişiler internetten araştırılırsa görüntülenebilir.
- ev gibi kapalı alanlarda çıkan yangınlar genelde 1 dakikanın altında bir sürede içeriyi kül eder, bunun yayılmaması için gereken şey yangını oksijenle beslememek için, hava almamasını sağlamak ve boğulması için bırakmaktır. oksijen kalmayınca yangın duracaktır. ama yine de içten yanmaya dikkat edilmelidir, zira aniden havayı görünce kocaman alev topu şeklinde parlama yapabilir.
en güzeli bununla ilgili yazıları okumak, videoları seyretmek ve bilgilenmektir. çocuğunuza da mutlaka anlatmalısınız.
itfaiyecilik jargonunda ''flashover'' olarak tabir edilen olaydan sonra hızlı bir şekilde kontrolden çıkan yapay afet.
yangın kapalı bir alanda gerçekleşiyorsa, yanmanın başladığı noktadan çıkıp tavana yükselen sıcak gazlar yukarıda birikir ve en sonunda aşağıya gelerek alakalı alakasız nesnelerin bir anda tutuşmasına sebep olur. bu yaklaşık 3 ila 5 dakika arasında gerçekleşir.
tavan asma tavansa ve dayanıksız bir materyalden yapılmışsa, tutuşup eşyalara yağabilir de aynı zamanda.
Gece siyah, yol siyah, ev beyaz, bembeyaz, fener sarı ! Siyah, beyaz, sarı !
Yolda gezen gecenin kör gözlerinde kara gözlükleri var… Geniş kanatları kar martılar oturmuşlar evin damına. Beyaz ev benziyor bir şimal akşamına !… Fenerin dört camına dört hastanın dayanmış alınları ! Fener sarı. Ev beyaz Gece siyah. A… h !
Siyah gece, beyaz kar… Rüzgar… Rüzgar ! Camlar kırıldı. Hastaların sapsarı alınları kıpkızıldı !.
Kıpkızıldı kan içinde ! Bir an içinde : Gece kızıl, yer kızıl ev kızıl, fener kızıl kızıl, kızıl, kızıl !…
İlkokula gittiğim zamanlarda bir ara tatilde biz evde yokken mutfağımız yanmıştı. her şey küle dönmüştü. Eve döndüğümüzde hatırlıyorum bardaklar bile yanmıştı ona çok şaşırmıştım. İşte bu olaydan yıllar sonra ilk defa bir yangın hayatıma girdi. Çalıştığım işyerinde bugün yangın çıktı. Ve saatlerce o dumanın içinde çalışmak zorunda bırakıldık. Havalandırma motoru yanmış. Bütün havalandırma boşluklarından içeriye duman doldu. Hâlâ ciğerlerim dolu gibi hissediyorum.
Önce tüm elektrik ve doğalgaz vanalarını kapattık ardından Yangın tüpleri ile müdahale ettik. İtfaiye geldiğinde durum kontrol altına alınmıştı. Ama yine de o panik anı insanı tedirgin etmeye yetiyor.
Kıssadan hisse; Evlerinizde ve işyerlerinizde yangın tüpü bulundurmayı ihmal etmeyin ve elbette o yangın tüplerinin yıllık kontrollerini yaptırmayı da ihmal etmeyin.