tecrübelerimiz ve yaşanan olaylar doğrultusunda ortaya çıkan başkalarına karşı olan iç düşüncelerimizdir. bazen kızgınlıktır, bazen sevgi, bazen kıskançlık olarak ortaya çıkar, bazen de beğeni. bazen alışkanlıktır bazen de yeni. ama hep vardır bir şekli, ister akıllı ister deli. çok şairane oldu sanki neyse.
Öncelikle, güncel türkçe sözlükteki ikinci tanım budur: Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim.
Küçüklüğümden beri (tamam çok da küçük değil 10 12 yaşlarımda) en çok ilgimi çeken konulardan biri, yapay zekanın, duygularının olup olamayacağı. Çünkü yapay zekanın duygularının olması demek, "duygu" olgusunun, düşünce basamakları şeklinde, bir neden-sonuç ilişkisi olarak açıklanabilmesi demek. Peki bu ne demek? Ruh kavramının tamamen çürütülmesi, insanın yaptığı her hareketin, hissettiği her şeyin bir bilgisayar programındaki gibi açıklanabilmesi demek.
Ne felsefeden anlarım, ne psikolojiden anlarım, ne de bilgisayardan fakat bu konu hakkında "the emotion machine" isminde, basit bir dilde yazılmış, çok güzel bir kitap bulup okudum. Duyguların, düşünce basamaklarıyla nasıl açıklanacağına dair çok hoş örnekleri var. Sanırım türkçe'ye çevrilmemiş.
Edit: telefondan kulzos kullanmanın azizliğine uğrayıp entry tamamlanmadan göndermiş bulundum. Beceriksizliğimin nişanesi olsun diye de silmiyorum. Söz yarın bitireceğim...
