gül şehridir. şehire girdiğinizde öyle gül kokuları falan beklemez sizi. ama güzel ve sakin bir yerdir. etraftan gelen insanlar olmasa daha iyi olacak belki.
yıllar evvel, ben küçücükken (1992 sanırım) teyzemin askerdeki oğlunu ziyarete gidip kilolarca gül suyu, gül kremi, gül şampuanı, gül bilmemnesi alıp döndüğümüz gül kokan şehir. annemin mükemmel ticari zekasıyla "ben bu kremleri satarım" dediğini ve bir kısmı elinde kaldıktan sonra aileyi güllere boğduğunu asla unutamadım zira devam eden yıllar boyunca bitmeyen gül kremleri, her misafir geldiğinde mutlaka dökülen gül suları falan evde havalarda uçuştu.
ancak anlatacağım bu değil. teyzemin oğlu ısparta ordu evinde askerliğini sürdürüyordu ve hatırladığım kadarıyla hemen yakınındaki çay bahçesine oturduk. suratı bembeyazdı, gözlerinin altı çökmüştü. ne olduğunu sorduğumuzda önce geçiştirdi, uyku sorunum var dedi ama sıkıştırdığımızda anlatmaya başladı.
yanlış hatırlamıyorsam 6-7 katlıydı ordu evi ve ortalarda bir katı gösterdi. bu katta bir sorun var dedi. cidden diğer işleyen katların aksine, parmağıyla gösterdiği katta koyu gri perdeler vardı ve bir hayat belirtisi görülmüyordu. bu katta yalnızca buzdolabı ya da derin dondurucuların bulunduğunu ve çoğunlukla da buz ihtiyacı olduğunda askerlerin gitmek durumunda olduğundan bahsetti. ancak işin ürkütücü kısmı oraya giden hemen herkesin garip şeyler gördüğü ve merdivenlerden koşarak aşağıya kaçtığıydı. dili tutulan, şoka giren, tansiyonu düşüp bayılan, çeşit çeşit acemi asker olmuştu.
bir zamanlar bir komutanın güzeller güzeli kızının bir askere aşık olduğunu ancak babası bu ilişkiye karşı çıktığı için kızcağızın gelinliğini giyerek kendini o katta astığının hikayesini anlattı. vukuatlı gerekçesiyle kullanıma kapatılan katta yalnızca buzdolabı olduğunu ve olaydan habersiz oraya gönderilen acemi askerlerin neredeyse tamamının bu beyazlar içindeki kızı gördüğünü söyledi.
o çocuk halimle bunun usta askerler tarafından yapılan bir şaka olduğunu söylemeye çalışmış ama kimseleri inandıramamıştım.
teyzemin oğlu ağır travmalarla askerliğini bitirdi, evlendi ve kendi oğlu neredeyse askerlik çağında. şu an tek istediği oğlunun askerliğinin ısparta ordu evine çıkmaması.
uzun süre bu efsaneyi internet ortamlarında araştırıp başkalarının neler söylediğini bulmaya çalıştım ancak konu hakkında bir bilgi bulamadım. tek açıklama yukarıda da söylediğim gibi usta askerlerin acemileri oyuna getirmek için uydurdukları bir hikaye olması. ancak yıllardır bu korkunç efsane akrabalar arasında dilden dile yayıldı, üzerine farklı olaylar eklendi ve hala anlatılmaya devam ediyor.
otostopçuların uzak durması gereken il. her yaz otostopla marmaradan başlayıp, güneye doğru bir sürü il gezerim bir arkadaşımla kamp yaparak. geçen yıl git-gel 13 şehir geçmiştik. bunlardan en kötü anılar biriktirdiğim ısparta ve afyon olmuştu.
afyonda uzaylı muamelesi görüp, kimse yüzümüze bakmamıştı. neredeyse yürüyerek geçmek zorunda kaldık şehri.
ıspartadan antalyaya 3 günde yola çıkamamıştık, hem kimse almamıştı hem de çadır ve eşyalarımızın yüklü olduğu çantalarımızdan olsa gerek, evsiz, serseri muamelesi görüp, itilip kakıldık esnaf ve halk tarafından.
belki de bize öyle denk gelmiştir, bilemedim. ama barlar sokağını, çarşısını ve doğasını çok sevmiştim.
sümerbank devrinde halısı ile bilinen il. sümerbank'ın halıları üç kaliteydi. en ince düğümlüsü hereke, onun bir altı bünyan, en seyrek düğümlü olanlar da ısparta. ısparta alt orta sınıfın halısıydı. bünyan üst ortanın. hereke zengin işiydi.
eğirdir gibi eşsiz bir doğa harikasına ev sahipliği yapan şehir. şehir genelinde eğirdir gibi pek çok görülesi doğa alanı olmasına rağmen şehir merkezinde pek kayda değer bir şey yoktur. şehir merkezi son zamanlarda gelişmekte olsa da şehir hayatı hala küçük bir alana sıkışmış olan kafeler caddesinden ibarettir denebilir. süleyman demirel üniversitesi bu şehir için gerçekten nimettir.
yaşaması o kadar da kötü bir şehir değildir. büyük şehirden geliyorsanız sıkıcı gelebilir ama kimsenin hayatına kimse karışmaz. yobazlık pek yoktur. antalya'ya yakın olması avantajdır.
Hakkında yazabileceğim çok fazla şeyin olduğu fakat bi o kadar bunları hak edermi diye düşündüğüm ilimiz. Tam anlamıyla doğa harikalarına ev sahiiği yapan ve konumu gereği ayarında 4 mevsim yaşayabilen bir şehrimiz. Insanların geçimini üniversite öğrencileri sağlar vizyonu dar ve yer yer yobaza kaçan bir halkı olabildiği gibi gayet modern ve açık görüşlü insanlarda azımsanamaz. Gelişime açık ve hızla gelişmektedir. Küçük eşkisehir benzetmesi yapılan şehirimizdir.
tarih boyunca büyük iskender, seleukoslar, romalılar, selçuklular, osmanlılar tarafından yönetilen il 1846 yılında konya vilayetine bağlı hamit sancağının merkeziydi. daha sonra konyadan ayrılan ısparta ayrı bir il olarak idari yapılanmada yerini aldı.
yakın tarihte burdurla sürekli çekişen il, süleyman demirelin aktif siyasette parlamasıyla belirgin bir atak yaptı. en son olarak da süleyman demirel'in cumhurbaşkanı olması ilin çehresini değiştirdi.
gül yetiştiriciliği, halıcılık, haşhaş üretimi, kiraz ve elma üretimi ile il ekonomisine katkı sağlansa da tipik bir anadolu kenti gibi ekonomide esas lokomotif üniversite öğrencileri.