1. bu topraklardan çıkmış en iyi dram filmlerinden biri olan mommo (ya da ) ile uzun metraj yönetmenlik kariyerine başlayan 'in yazıp yönettiği, çekildiği ardahan'da kışın ne kadar çetin geçtiğini gözler önüne sermesiyle bile etkileyici olan, 2020 yapımı türk filmi. 'nden 4 adaylık kazanmış.

    filmi kısaca "bir babanın ailesini arama mücadelesi" olarak özetleyebilirim. uzunca bir süre ailesini görmeyen yusuf'un geri döndüğünde karşılaştıklarını doğrudan hayata tutunma mücadelesi olarak da görmek mümkün. yusuf'un, kendi kendini imkansızlıklar içinde yetiştirmiş olmasına rağmen, karakter çatlaklarının arasında büyüyen geçmiş günah tohumları, sanırım bütün insanlığın kendisiyle hesaplaşma sancılarını ifade ediyor. yusuf özelinde değil belki ama filmin genel çerçevesi içindeki erkek karakterlerinin hepsinin bir yönleriyle örnek alınmaması gereken karakterler olması da aynı bağlamda düşünülebilir: bu tohumlar tüm benliğini kaplıyor, seni sen olmaktan çıkarıyor ama senin bunu görebilmen için davranışlarının da kötüyle kol kola girmiş olması gerekiyor. işte, o an "ben içten içe çürümüşüm, haberim yok" diyebiliyorsun. filmin bu fikirler üzerinden bir anlatımı olduğunu düşünüyorum. yoksa, bembeyazlığın kör edici karanlığı içinde, kendi hatalarının kucağında yaşamaya alışmak zorunda olan yusuf'un kargacık burgacık iyi niyet gösterilerini filmin tek dayanak noktası olarak almak, başta taşdiken'e, ardından da 'ya büyük haksızlık olacaktır.

    filmin çarpık "anadolu irfanı" anlayışı üzerinden inşa etmeye çalıştığı illegallik vurgusu bence önemli. "son kaçakçılığım bu, sonrasında her şey düze çıkacak" mantığını, hayatınızın her anında yaptığınız ve hatırlamaktan utandığınız hatalara benzetebilirsiniz. burada devlet-illegallik-hükümlü olmak-işbirlikçilik dengesi de nefis ayarlanmış bence. asıl noktanın devlet eleştirisi değil, insanın içten içe kurtlanmasının gösterilmesi olduğunu, filmin sonuna da olsa anlamak, beni memnun etti.

    mehmet usta büyük bir oyuncu bence. sadece mimikleriyle gösterebildiği komedi performanslarındansa, kar kırmızı'da olduğu gibi, iyi bir dram oyuncusu olduğunu hareketleri ve replikleriyle ortaya koymasına mutlu oldum. 'ın fondöten gibi eksiklik kapatıcı rolü, canım ciğerim 'ün savcı rolü ile 'ın filmin düğümlerini bir bir çözme rolü filmin en iyileri. tazegül'ü canlandıran olmasa da olurmuş bence.

    içe oturan değil, kendinizdeki eksikleri görebilmenize yardımcı olan bir film kar kırmızı. iç sıkıntınız katlanılabilir dozun üzerine doğru seyirttiğinde bence açıp izleyin. film 'de de var galiba.

    edit: filmin ilk gösteriyle ilgili doyurucu bir haber var şurada . filmi izledikten sonra okumanızı öneririm.
    #278927 lake of the hell | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0film