etrafa kötü kokular yaymak. ayrıca en büyük endişe kaynağım.
benim hakkımda her şeyi desinler de "kokuyor" demesinler. benim için deseler ki kötü kalplidir, kendini beğenmiştir, aptaldır, kıskançtır, şerefsizdir vs vs vs bunlara katlanabilirim. çünkü belki yanılıyorlardır, belki onlara öyle gelmiştir, anlıyor musunuz? ters bi anımda ters bi laf etmişimdir, kötü kodlamıştır beni kafasında ya da ne bileyim bir konuda saçma sapan konuşmuşumdur, aptal olduğumu düşünmüştür, olabilir, bunlarla yaşayabilirim. ama kokmak öyle mi? kokuyorsan, kokuyorsundur arkadaş, bunun lamı cimi yok. yüce eru beni susuzlukla, banyosuzlukla sınamasın, kimseye kötü kokmayayım pliiz. amen.
alın teri dökerek çalışmanın doğal getirisidir kimi zaman. yani sen istediğin kadar sabah duşunu alıp, sonrasında da rolonunu, parfümünü vesaireni sürüp evden çıkmış ol, bir tane tır dolusu malı tek başına indirmeye çalışan depo görevlisine ağustos sıcağında yardım edersen, iş bittiğinde kötü kokarsın. bizzat denedim, oradan biliyorum.
ha bu arada kimse spora neyim boşuna para vermesin. bir tane tır dolusu mal indirsin örneğin, mis gibi spor. hem üste para da alır.