türklerdeki bu dil konusundaki saçmalamara bayılıyorum aslında.* "amin kelimesi aslında mısır tanrısı amon'dan gelmiş" diyen mi dersin, "amazon aslında 'amma uzun'muş" diyen mi dersin... çok yaratıcı bir halkımız var dil konusunda.
ama "papaz" biraz daha isabetli, o konuda takdir ediyorum halkımızı. çünkü londra boğazlar sözleşmesi'ne kadar anadolu'da, daha doğrusu osmanlı'da latin katolik diye bir şey yoktu. türkiye sınırları içindeki latin katolikler ya balkanlardaki hırvatlar ve macarlar ya da istanbul'daki italyan kolonilerinden ibaretti. ermeni katolik kilisesi'nin tarihi bile çok yeni aslında. orta doğu'da 19. yüzyıla kadar elle tutulur bir katoik nüfus yoktu haliyle.
mesela süryani katolik kilisesi 1782 yılında kurulmuş. keldani katolik kilisesi ise 1672'de katolik teolojisini kabul etmiş, 1677'de osmanlı tarafından tanınmış, 1681 yılında da vatikan tarafından tanınmış.
ama bu iki kilise de geleneksel latin ayini'nden ziyade ortodoksluktan kalma ritleri kullanmaya devam ettiler. mesela çoğu kişi süryani katolikleri dini kıyafetleriyle sokakta görse "bu adamlar ortodoks" der muhtemelen.
haliyle papaz=ortodoks din adamı, pastör=protestan din adamı, rahip=katolik din adamı algısının oluşması doğal. ama katolik din adamları da pastör unvanı kullanıyor, onu ne yapacağız?* hatta endonezya'da katolik rahiplere imam deniliyor mesela.*
özet olarak; papaz, yunanca παππάς (pappas) kelimesinden dilimize girmiş bir kelimedir. anlamı da aslında "baba" veya farsça olarak "peder" demektir. hatta "babacım" gibi bir ifadedir.