aragorn'la birlikte filmde en sevilen karakterdir sanırım.
kitaplarda bambaşka bir konumdayken filmde işler sarpa sarınca imdada yetişen büyücüdür. kendisinin bir numarasının olmadığını iddia edenler troller gibi taşa dönerler.
her şeyi bir kenara bıraktım, adamın balrog kill'i var. bunun ne kadar büyük bir iş olduğunu kavrayabilmek için filmdeki bütün karakterlerin teker teker balrog'un karşısına çıktığını düşünün. sizce kaç tanesi onu öldürebilirdi? sauron öldürebilirdi fakat onunla da tuttukları taraf açısından karşı karşıya gelmezdi zaten. bunu da yalnızca moria'daki orklara dokunmamasından çıkarıyoruz. belki öyle değildir.
fantastik yapımlarda bazı şeyler dikkat çekmiyor. örneğin; dirilmek. filmde ölüp dirilen başka karakter yok. kendisi ölüp diriliyor fakat burun kıvrılıyor.
khazad-dum köprüsünde " You cannot pass. I am a servant of the Secret Fire, wielder of the flame of Anor. The dark fire will not avail you, flame of Udun. Go back to the shadow! You shall not pass." dediği sahne filmin en unutulmaz anlarından biriydi.
filmde en sevdiğim sahnelerden biri olan, frodo ile konuşması sırasında gollum için söylediği şu cümleler bana bir bakış akışı kazandırmıştır; "yaşayanların birçoğu ölümü ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor. yaşamı onlara geri verebilir misin? o halde peşin hükümlü olma. çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez. kalbim gollum'un iyi ya da kötü rolünün bu iş bitmeden belli olmayacağını söylüyor."