göztepe'yi 2017-18 sezonunun ilk yarısında süper lig'ten düşmeyecek puan barajının üzerinde tutmuş, ligin ikinci yarısında oynattığı oyunla saç baş yoldurmuş, istanbul takımlarıyla yapılan maçlarda defansif futbolu kutsalı bellediği için taraftardan ciddi boyutta eleştiri almış ve sezon sonunda sözleşmesi yenilenmediği için takımla ilişiği kesilmiş teknik direktör.
kendisinin takıma oynattığı oyun, ligin ikinci yarısı itibariyle berbattı. gönderilmesine benden daha çok sevinen yoktur sanırım. bir teknik direktör sadece genç, sadece istanbul takımlarında yetişmiş ve sadece insani melekeleri göz kamaştırıcı diye bir takımın teknik direktörü olmaz. unutulan nokta bu. "çok düzgün adamdı, göztepe kendisini çok arayacak" yorumu çok boş bir yorum. metin diyadin de düzgündü. suat kaya da, okan buruk da; hatta önder özen de. hepsiyle yollar ayrıldı çünkü sportif başarı noktasında takımı doğru idare edemediler (suat kaya hariç). müneccim boku yemiş gibi "bundan sonra göztepe layık olduğu yere geri dönecektir" yazmak da, fazla istanbul takımı izleme zehrinden kaynaklanıyor bence.
yeni bir sezon başlayacak. sabri sarıoğlu ve selçuk şahin gibi, tamer tuna da, süper lig'e yıllar sonra çıktığımız ilk sezon üzerlerine düşeni yaptılar. bundan sonrası yeni hedeflere göre takım şekillendirmek olacak. oscar scarione'nin ligin ilk yarısı ile ikinci yarısındaki perfermans farkının, axel ngando'nun (ve diğer gençlerin) forma şansı bulamamasının ve göztepe'nin adının "istanbul takımlarından çıkmış genç teknik direktörlerin staj yeri" olarak anılmasının tek müsabbibi olarak tamer tuna, göztepe taraftarının gözünde "kendi potansiyelini gerçekleştiremeyen, saha dışı etkenlere karşı oldukça hassas" bir teknik direktör olarak kalacak. bayram bektaş'ın da geleceğinin de aynı olacağını düşünüyorum.