voltaire fransız düşünür ve yazar françois marie arouet'in takma adıdır. paris'te orta sınıf bir ailenin üç çocuğundan en küçüğüdür. üniversitede hukuk okumuş, ancak her zaman yazmayı yeğlemiştir ve 1715'te büyük bir edebi deha olarak ünlenmiştir. hiciv yazıları yüzünden başı sık sık belaya girmiş, asilleri aşağılamaktan pek çok kez hapse girmiş ve bir kere de fransa'dan sürülmüştür. bu süre zarfında ingiltere'de kalmış ve ingiliz felsefesi ve biliminin etkisi altına girmiştir. fransa'ya geri döndükten sonra yaptığı yatırımlar sayesinde zengin olmuş ve ondan sonra kendini tamamen yazmaya adamıştır. pek çok uzun süreli ve skandal niteliği taşıyan aşk ilişkisi olmuş ( emilie du chatelet ) ve avrupa'yı boydan boya dolaşmıştır. daha sonraki hayatında önce fransa'da daha sonra da yurtdışında yasal reformlar yapılması için ve dini hoşgörüsüzlük karşıtı mücadelelere girmiştir.
''şüphe hoş bir durum değildir, kesinlik ise gülünçtür.''
voltaire hiçbir zaman mutlak hakikatin olmadığını iddia etmez, ancak onlara ulaşmakta anlam görmez. bu nedenle şüphenin tek mantıksal bakış açısı olduğunu düşünür. bu durumda anlaşmazlıklar kaçınılmaz hale geleceğinden, uyumu sağlamak için bilim gibi bir sistem geliştirmenin önemli olduğunu söyler.
kesinliğin şüpheden daha hoş olduğunu iddia eden voltaire kinayeyle, yetkili mercilerin-mesela klise monarşisinin- söylediklerini kabul etmenin, onlara meydan okumak ve düşünmekten ne kadar daha kolay olduğunu ima eder. ancak her ''doğru''dan şüphelenmenin hayati önem taşıdığına ve tüm yetkili mercilere meydan okunması gerektiğine inanır. devletin sınırlandırılması ve konuşmanın sansürlenmemesi gerektiğini, bilim ve eğitimin maddi ve ahlaki gelişmeye yol açacağını savunur. bunlar, voltaire'nin ölümünden 11 yıl sonra fransız devrimi'nin ve aydınlanmanın da temel idealleridir.