benim de sahip olduğum sevimli bir evcil hayvan türü.
dokuz yıldır birlikteyiz. bana geldiğinde bebek de değildi üstelik. hastalandı ve daha önce bir muhabbet kuşumun nasıl öldüğünü gördüğüm için hemen bir sorun olduğunu anladım. sabah gayet normaldi. sonra bir baktım tüneğe bile çıkamıyor. normalde elinizi yaklaştırsanız hemen kaçan hayvan kafasını bile zor kaldırıyor. önceki deneyimimden anladım ve direkt veterinere götürdüm. kayıt alan kadın da veteriner hekim de dokuz yıldır baktığımı ve aldığımda da bebek olmadığını duyunca çok şaşırdı. genelde bu kadar uzun bakan olmuyor, çok iyi bakmışsınız dedi. aslında normal baktım. bence bünyesi sağlamdı. mesela o kadar yıldır bir türlü yıkamayı beceremedim. ne yaptıysam yıkanmıyor. bir kere annem yıkamıştı ama çok korktu garibim. biz de karışmadık sonra.
bugün antibiyotik, vitamin falan verdiler. pek de ilgilenmediler. her şeye hazırlıklı olun dediler. biliyorum yaşı çok. zaten iyileşse bile yakında bu durumu yaşayacağım ama insan yine de çok kötü oluyor. götürürken yolda ağlaya ağlaya gittim. güneş gözlüğü taktım sırf o sebepten. annem de ben ağladıkça, panik yaptıkça bana kızıyor. elimde değil ki ne yapayım. bugün çok üzüldüm gerçekten. kafam kazan gibi. biraz dışarı çıkmıştım hava almak için. annem de tam apartmanın kapısına geldiğimde beni aradı. içimden öldü galiba diye düşündüm. meğerse tüneğine çıkmaya, biraz gezmeye başlamış. o kadar sevindim ki. yolda dönerken çok kötüydü çünkü. bir de suyuna karıştırdığımız şeyleri kendi içti ya dünyalar benim oldu. içmeseydi şırıngayla biz verecektik. umarım düzelir. tabii yine de yaşı çok olduğundan bugün düzelse de yakın zamanda bu durumu yaşayacağımı biliyorum. bu konuda da diyebileceğim şey hassas, duygusal bir insansanız evcil hayvanınız olmasın bence. başka insanlarınkini sevmek bu tarz insanlar için daha hayırlı olabilir.