"bi siktir git onur saylak" nidalarıyla seyrettim üç bölümü. ben farklı ve yetenekli bi yönetmenim diye bağırmış resmen. iltifat olarak söylemiyorum. eski model kamyonların vites geçişleri gibi sahne geçişleri var. senaryoyla alakasız heyecanlı, hiperaktif bi yönetmenlik performansı. (bu sebepten hakan günday'ın senaristliğine bi şey diyemiyorum. daha iyi bi yönetmenlikle belki ortaya daha güzel bi dizi çıkabilirdi.) müzikleri de alakasız buldum. izlediğim şeyin içine girip, kendimi yaratılan gerçekliğe teslim edemedim bi türlü. sürekli o havayı bozan bi şeyler var. drone kullanmayla, 4k çekmeyle olmuyo reis bu işler. yazık değil mi, senaryonun içinde gezdirmişsin.
haluk bilginer ve cansu dere'nin oyunculukları dışında elle tutulur bi şey göremedim. ama nolur birisi çıkıp cansu dere'ye "niye yaptın eyşan!?" diye bağırsın. nolur lan, çok canım çekti.