1. 'a ait bir şiirdir,


    kürsü'nün yüksek duruşu
    nedendi? ürksün diye mi
    bir sınıf dolusu kara önlüklü çocuk
    ondan çekinmezdik, örtük kapıdan
    duvargeçen gibi sessiz girerdi
    usulca yürürdü, kürsü susardı
    ufalırdı. genişçe solurduk biz kızlar
    düz ve kumral dökülürdü yüzüne saçları
    ve yüzü solgun bir azizenin yüzüydü
    maskeydi kimileri için, değişmezdi
    bilen bir ben miydim
    keyifli ya da kederli

    ağır mı duyardı? yoksa dünyanın
    sözleri onu yaralamasındı.
    kapanır mıydı?
    ince bedenini eski ebrimiş
    önlüğüyle gizlerdi

    görünmez zırhı içinden
    anlattığı ne eksik ne fazla
    havada kapılan üç beş sözcükle
    dersin dışına çıkılmıştı
    balzac, dostoyevski, kafka
    evinden taşırdı silone
    yüksek duvarlarla çevrili taş avluda
    güneşe uzanmış kediler gibi
    keyifle dünyayı seyrana çıkardım

    ekmek ve şaraptı, karamazof'lardı
    belki vadideki zambak
    düşlerim artardı
    kimdi küçük çaresiz bir kızı
    böyle güneşle dolduran

    "rakı şişesinde balık"mıydı
    söylentiler. onlar nasıl insanlardı
    akşamlar nasıldı bilmek isterdim
    sanki gündüzü kaplayan gecelerdi
    ders biter, o uzun leylek bacaklı
    "bir garip orhan veli"
    eski pardösüsü, yakası kalkık
    gelir, alır giderdi

    onu belki bu yüzden suçladım
    #7635 ma icari | 8 yıl önce (  5 yıl önce)
    0şiir