yirmibeşi geçmiyorsa başımız
yedisinde başlarız sevmeye
ölümüne severiz onbirinde
peki ya aşk nedir
en güzel bölüşümdür
ne zaman doğdun
hangisini soruyorsun
o da ne demek
1960'ta
büyücek bir bakır leğen içinde
iki damla çığlık katışık
buğday kokulu anam
diz kırıp
titrek bacaklarından doğurdu beni
aşık olduğumda doğdum ikinci kez
ela gözlü bir kızdı narince
çabuk kırıldı
ama ben dönmedim geriye
sonra dostlarım doğurdu beni
gürül gürül düşünerek
tezgahtar yoktu aramızda
ve zindanda
şiir adında bir kız tanıdım
barıştı kavgaydı insandı
sevdim onu
o da beni sevdi
sevişir doğarız o günden beri
duvarlar çok yüksek
yakışıklı mısın
göremiyorum
geçen gün şiir yazıyordum
açılmış dünyaya kollarım
az ötede unutulmuş bir ayna
eğilip baktım yüzüme
boyuma posuma
göğüslerimi şişirdim
içeri çektim karnımı
yok canım
benzetemedim
bir şeye
gözlerim özlem ateşi
alnım kurşun yeri
ellerim çocuk eli
boyum insan boyu
tenim alacaşafak
insanım işte
olancası bu