Tarkan 2016’da ahde vefa albümü çıkarmış ve büyük, efsaneleşmiş şarkıları kendi yorumuyla seslendirmiş çok güzel bir projeye imza atmıştı. Bu filmde aynı mantık. Cem Yılmaz, yeşilçam ve 1969 yıllarını bir yandan anıyor bir yandan da kendince yorumlayıp bizleri gülümsetmeyi başarıyor.
Cem yılmaz filmlerinin şöyle bir etkisi oluyor ; filmde yapılan bazı espri ve göndermeler daha sonra veya tekrar tekrar izledikten sonra geçiyor izleyiciye bu filmin bu özelliği daha ağır basıyor önceki filmlere göre. Sinemada izlediğimde öyle kahkaha atarak gülmedim ama sıkıldığım zaman da olmadı. Bazı gönderme ve esprileri sinema salonundan çıktıktan sonra anladım.
Bu filmin en beğendiğim yönü geçmiş zaman ile günümüz kültürünün çatışması ile günümüzün değer yargılarını zaman zaman direkt ve dobra bir şekilde çoğu zaman ise alttan alttan eleştirmesi oldu. Eleştiriler tam on ikiden vuruyor hedefini.
Beğenmediğim noktalar ise büyük görsel efekt isteyen sahnelerin bariz bir şekilde göze çarpması ( Türkiye’de bu sektörün hala gelişmekte olduğunu göz önünde bulundurursak bir ihtimalle yiyebiliriz) bir diğeri ise filmin başında arif’in geçen süreç içerisinde o noktaya nasıl geldiği... havada kalıyor resmen.
Velhasıl güzel ve zeka kokan bir iş olmuş. Gidip izlemenizi tavsiye ederim. Eğlenceli dakikalar sizi bekliyor sonuçta.