"kargom nerde kaldı, internetten bakıyorum günler önce varış noktasına ulaşmış ama bana hala teslim edilemedi hede hödö" diyerekten haklı davamı savunduğumda; "yoğunluktan dolayı teslim edilemedi, bir hafta içerisinde teslim edilebilir" cevabını aldıktan kelli "neeeee, siz benimle dalga mı geçiyosunuz" diye höykürerek, "şikayet merciine bağlayın beni" diye atarlanaraktan şikayette bulundum. (uzun cümle kurayım ki kitap okuduğum anlaşılsın)
aynı gün içerisinde
-merhabalar ben ulaştırma bakanlığından arıyorum*, sanırım teslim edilmeyen bir kargonuz varmış
diye aradılar. kısa bi "nerden arıyosunuz nerden??" şaşkınlığı yaşadıktan sonra;
-evet, tam bir haftadır bekletiliyor, arayıp kargom niye hala gelmedi diye sorduğumda da yoğunluk var, önümüzdeki hafta belki teslim edilir şeklinde gayrı ciddi bir cevap aldım
dedim.
teyze aynı gün içinde 3 kere arayarak kargomun nerden gelip nereye gittiğini anca anlayabildi. en son, "en kısa sürede teslim edilecektir" diyip kapattı. ve o gün kargom kapıya geldi!
getiren kuryeye -sen yenisin galiba, daha önce sen getirmemiştin hiç dendiğinde -bu acilmiş dediler, hemen yola çıkardılar, o yüzden ben geldim, normalde bu bölgeye ben bakmıyorum cevabı alındı.
işte böyle de bi anım var. demem o ki; illa şikayet mi etmek lazım? ulaştırma bakanlığı'ndan aradılar diyorum, heyt be