1. doriath'ın yıkılışına dair'i takip eden silmarillion bölümü. bölümde hurin'in kardeşi huor'un oğlu tuor'un ulmo'nun telkinleriyle gondolin'e ulaşması, ulmo'nun tuor aracılığıyla turgon'a zamanında bahsettiği kehaneti bildirmesi ile başlar bölüm.

    ulmo, gondolin krallığı kurulurken turgon'a nasihatlar vermiş vinyamar'ı yok etmemesini söylemiş, kendi inşa ettiği krallığa çok tutku duymamasını tembihlemiş ve bir gün vinyamar'da bırakılan kıyafetleri giyen bir haberci aracılığıyla kendisine ulaşacağını söylemiştir. ulmo aracı olarak tuor'u seçmiş ve ona turgon'a iletmesi için bazı talimatlar vermiştir. bunun akabinde tuor yine ulmo tarafından vinyamar duvarlarının yanına yerleştirilen voronwe adlı elfle rastlaşır ve birlikte gondolin'e giderler.

    tuor kral turgon'un huzuruna çıktığında, kralın sağında maeglin'i (kral'ın kız kardeşinin oğlu) ve solunda kralın kızı celebrindal idril'i gördü. tuor, ulmo'nun sözlerini iletti ve noldor'un tüm eserleri yok olup gittiği zaman, mandos'un laneti'nin gerçekleşeceği konusunda turgon'u uyardı, kendi elleriyle kurduğu güzel ve güçlü şehrini bırakıp gitmesini ve sirion boyunca ilerleyip denize ulaşması gerektiğini söyledi. bu sözler üzerine turgon, ulmo'nun kendisine söylediği; ''kendi elinden ve yüreğinden çıkmış olana fazlaca bağlanma; noldor'un esas umudunun batı'da olduğunu ve deniz'den geldiğini unutma.'' sözlerini hatırlamıştı. ancak turgon zaman geçtikçe kibirlenmiş ve güçlenmiş, gondolin de elflerin tirion'u kadar güzelleşmişti. bu sebeple ulmo'nun uyarılarına rağmen gondolin'i terk etmeye yanaşmadı. böylelikle ulmo'nun emrini ve öğüdünü reddetti, gondolin'in güvenliğini ise artırdı. nargothrond'un düşüşü, thingol ile varisi dior'un katledilmesi, doriath'ın yıkılışı, ikinci akraba katliamı ve daha birçok habere tungor kulağını tıkadı.

    bu esnada tuor ve idril arasında duygusal birliktelik hasıl olmuş, bu durum ise maeglin'in tuor ve turgon'a olan gizli nefretini büyüttükçe büyütmüştür çünkü idril'e sahip olmayı dünyada her şeyden çok istiyordu maeglin. ama tuor kralın gözünde öylesine yükseldi ki kaldığı yedi yılın sonunda turgon kızının tuor ile evlenmesine izin verdi çünkü ulmo'nun emrini yerine getirmiş olmasa da noldor'un kaderinin ulmo'nun elçisininkiyle iç içe geçtiğini anlamıştı ve gondolin ordusu sayısız gözyaşı savaşı'ndan çekilmeden evvel huor'un söylediği sözleri unutmamıştı. huor, turgon'a; ''sadece kısa bir süre ayakta kalsa bile, hanedanınız elflere ve insanlara umut dağıtacaktır. bunu size, efendim, ölümün gözleriyle söylüyorum: burada sonsuza dek ayrılsak ve beyaz duvarlarınıza bir kez daha bakamasam dahi, sizden ve benden yeni bir yıldız yükselecektir.'' diyerek idril ve tuor'un evliliğine ilişkin kehanette bulunmuştur. böylelikle elflerle insanlar arasındaki ikinci birleşme yaşanmıştır.

    sonraki yılın baharında tuor ile idril'in oğulları yarıelf earendil dünyaya gelmiştir. bunun yanında idril bilge ve basiretli biri olarak gondolin'in içinde bir casus olabileceğini sezdi ve şehirden başlayıp yerin altından duvarların çok ötesine, amon gwareh'in kuzeyine ulaşan gizli bir kaçış yolu açtırdı ve bu yoldan çok az kişiyi haberdar etti. özellikle, maeglin'in duymasını hiç ama hiç istemedi.

    earendil henüz daha genç iken, maeglin ortadan kayboldu nitekim kendisi madenciliğe ve metalleri keşfetmeye oldukça yatkın ve bu zanaatte kendini yetiştirmişti. maeglin sık sık kralın emrine karşı çıkarak gondolin'den uzaklaşıyor, sınırları geçiyordu. yine böyle bir günde maeglin orkların eline düştü ve angband'a getirildi. maeglin güçsüz ya da korkak değildi ama morgoth'un işkenceleri onun ruhunu zayıf düşürdü. gondolin'in yerini, şehre çıkan yolları ve nerelerden saldırılabileceğini morgoth'a anlatması karşılığında serbest bırakıldı. morgoth'un keyfi ise tıkırındaydı, maeglin'e şeir alındığı zaman onun adına şehri yönetme hakkını ve idril'e sahip olmayı vaadetti. açıkçası idril' duyduğu arzu ve tuor'a duyduğu nefret maeglin'in ihanetini kolaylaştırmıştı. ihanetin ardından maeglin şehre geri döndü, böylece hem kimse ihanetten şüphelenmeyecek hem de morgoth'un saldırı zamanı geldiğinde maeglin morgoth'a içerden destek verecekti. idil'in üzerine çöken karanlık her an yoğunlaşırken maeglin kralın salonlarında yüzünde gülümseme ve kalbinde kötülükle yaşayıp gitti.

    earendil'in yedi yaşına girdiği yıl morgoth balroglarını, orklarını, kurtlarını gondolin'in üzerine salarak saldırısını başlattı. onların yanında glaurung'un dölü olan ejderhalardan oluşan bir ordu da vardı. morgoth'un orduları her zamanki gibi düşmanın en savunmasız anında, bir şenlik sırasında, gece vakti saldırıyı başlatmıştı. bu görkemli saldırı ile birlikte gondolin'in yıkılmış, turgon ölmüştür. tuor, şehir yağmalanmadan önce idril'i kaçırmaya çalışsa da maeglin onu da earendil'i de yakalamıştı. bunun üzerine tuor maeglin ile dövüştü ve maeglin'i uçurumdan atarak öldürdü. maeglin'in bedeni alevlerin içine düşmeden önce üç kez amon gwareth'in kayalık yamaçlarına çarptı.

    sonra tuor ile idril gondolin'den geriye kalanları gizli geçite götürdüler ve kurtarabildiklerini kurtardılar. o geçidi angband'ın reislerinin hiçbiri de bilmiyordu. böylece tuor ve idril gondolin halkından geri kalanları alıp dağların ötesine geçirdi ve siron vadisine ulaştırdı. yolda karşılaştıkları balrog ile savaşan glorfindel için pek çok şarkılar söylendi. tuor ile idril sirion'un deltalarına yerleştiler ve halklarını kısa bir süre önce oraya kaçmış olan dior'un kızı elwing'in halkıyla birleştirdiler. gondolin'in düşüşü ve turgon'un ölümü hakkındaki haberler balar'a ulaşınca, fingon'un oğlu gil-galad ereinion, orta dünya'daki noldor'un yüce kralı oldu.

    morgoth tam anlamıyla zafer kazandığını düşünmüş, sirion kaçaklarından haberi varsa bile onlara zarar vermemiştir. silmarillerden birini kaybetmiş olmasını da umursamayarak gülmüş çünkü onunla birlikte eldar halkının son kırıntısının da orta dünya topraklarından silinip gideceğini ve bir daha başına bela olmayacaklarını düşünmüştür. ancak doriath'tan ve gondolin'den toplanan halk genişledi ve cirdan'ın denizcileri de balar'dan kalkıp yanlarına geldiler; ulmo'nun elinin gölgesi altında, arvernien kıyılarına gidip daha da yakın yerlere evlerini kurarak dalgalara ve gemi yapımına kendilerini alıştırdılar. tuor'un yaşlanmasıyla birlikte denize duyduğu özlem de arttığı için büyük bir gemi inşa etti ve adını earrame, deniz-kanadı koydu. idril'i de yanına alıp batı'ya doğru yelken açtı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. ancak sonradan şarkılarda geçtiği kadarıyla, fani insanlar arasında yalnızca tuor'un kadim ırktan sayıldığı ve sevdiği noldor'un arasına katıldığı ve yazgısının insanlarınkinden ayrıldığı söylendi.

    o dönemde ulmo, valinor'a giderek valar'dan elfler adına yardım istemişse de manwe henüz zamanının gelmediğini söyleyerek sessiz kalmıştır. morgoth ise üst üste aldığı zaferlere bir yenisini daha ekleyerek hükümdarlığını pekiştirmiş durumdadır.
    0kitap bölümü