Dolayısıyla felsefe diyor ki; "gardaşım ikinizden birisi mal amk. Nedir bu ; yok ben anlatamadım, yok sen anlamadın. hande yener şarkısı mısınız la siz ?"
Ben bu tartışmalara hiç girmeyip, "beni bir tek sen anlıyorsun sözlük" isyanındaki ergen kız rolünde birkaç şey karalamaya çalışayım naçizane. Gerçi son yıllarda yeni bir düşünce baskılama metodu da türedi ya hani; "sen, ondan daha mı iyi bileceksin?" şeklinde. La ona da kabul; birilerinden daha iyi bilmemize gerek olmayan, görünen köyün nasıl gözüktüğünü yazmaya çalışırız biz de.
---
Son oynanan avrupa bilmem ne eleme bok püsür maçını annemle birlikte izledik. Annem diye özellikle belirtiyorum, inanın sosyal medyada okuduğunuz, dinlediğiniz birçok uzmandan daha iyi bilir "top" u. futbol demiyorum, top oynamak diyorum. Çok da öğreticidir onunla maç izlemek.
Trabzonspor taraftarı olarak biz acımasızızdır kendi takımımıza karşı. Evet, kendi takımımıza eleştirel gözle bakabilmek büyük meziyet lakin bazen amacından şaşabiliyoruz. O yüzden hadi haddimizi de aşmayalım lakin 75 yaşında kadıncağız Maçın 60. dakikasında bana iki soru sordu ve ikisine de verecek cevap bulamadım. Daha doğrusu nasıl izah edeceğimi veya etmem gerekip gerekmediğini. Önce kadıncağızın merak ettiği şu iki soruyu yazayım, sonra ben de birkaç yorumda bulunurum affına sığınarak.
---
Dk. 60 itibariyle cevapsız bıraktığım valide hanımın soruları:
1- Hazırlık maçı di mi bu ?
2- Niye oyuncu değiştirmedik ki ? Hazırlık maçı diye mi ? (Saçma bir bağlantı kurmuş ama esas manasından sapmayalım.)
---
an itibariyle benim yorumlarım;
elbette hazırlık maçları, bazı kolay avrupa maçları veyahut sezonun genel anlamda ilk maçları herhangi bir departmanın yeterliliği hakkında bize net bilgi vermez. kamp sonrası yorgunluk olur, birbirine alışamamış oyuncu grubu olur, maç içi anlaşmazlıklar olur, taktiksel eksiklik olur, vesaire vesaire vesaire.
Fakat oynanması istenen oyun ile ilgili az da olsa bir fikir verir. Bunun ne formasyonla, ne de oyun içi taktiksel değişikliklerin doğruluğu ile alakası vardır. Ama yaklaşık iki yıldır tribünlere direnmen sonrası geçen sezon sonu itibari ile "taraftarın istediği futbolu oynayacağız." taahhüttün sonrası kusura bakma da hocam ilk maç bile olsa birtakım "değişiklik emareleri" olup olmadığını sorgularız yani hocam. yani biz trabzonspor taraftarı için 3 puan değil, 3 puan için savaşmanın daha önemli olduğunu en iyi senin öğrenmen lazım artık.
Kimse senden bu maç özelinde önde baskı, sürekli çapraz koşu, sürekli kademe değişikliğii beklemez; kaç gol attığını da sormaz, kaç gol yediğini de. Ama kalende 18 tane net oğlu net pozisyon vermeni sorar hocam.
Ona da Tamam, oldu ya, birtakım etmenlerden ötürü ilk yarı net 4 pozisyon verdik, topu tutamadık, kanat oyunu hariç başka bir "şey" deneyemedik, vs. Sıkıntı yok. Olur tabii ki. Ama değişiklik için 70 dk beklemek olmaz hocam. Bunun kitabı, okulu, tecrübesi, peygamberi, allahı falan yok. Bunun yorum farkı da yok. Düşünelim; bir teknik direktör 70. dakikada neden değişikliğe gitmez ? 2, 3 tane sebebi olabilir.
1- kulüben zayıftır, hamle oyuncun yoktur, skoru tutmak istersin tüm handikaplarına rağmen.
2- oynanan oyundan memnunsundur.
beni korkutan taraf zaten 2. seçeneği tercih etmeni gözlemlemek oldu.
Okulu, kitabı olmayan bir şey daha; bir oyuncuyu yatay olarak devşirmen çok zordur hocam, hele hele belli bir yaştan sonra daha zordur. Dikey geçiş yapabilirsin; kalecilerden o yüzden forvet olabilir. Ama yatay olarak kaydırman, oyuncunun sistemini kaydırmak demektir. Ben bilmem transfermarktta nerede gösteriyor, fm'de ne yazıyor, sikimde de değil. Yani ozan tufan'dan kenar oyuncusu olmaz hocam, bek hiç olmaz. Olan örnekler vardır ama azdır. yok 3 maç oynadı faydalı oldu falan beni ilgilendirmez; alternatifin olmaz bir nebze analarım.
Yani oyuncuları en iyi oldukları mevkide oynatmamaya inatla devam ediyorsun. Fenerbahçe'nin elinde olsa seneye 30 35m eurodan aşağı satmayacağı mendy gibi bir oyuncu varken bu çocuğu ısrarla stoperde oynatıyorsun. Olmaz diyenlere de açıp saçma salak istatistikler gösteriyosun. Ya hocam siktirme istatistiğini hakikaten artık.
Ozan tufan'ı uşağı bek yaptın yetmedi, bir de hem ileri gitmesini, hem de geri kademe yapmasını bekliyorsun. ya bunun okulu, 3d gözlüğü falan yok; öyle bakan gözün korneasını sikeyim. Uşak 40. dkda kara duman atmaya başladı. Eve yarasa girdi, o bile ozan tufan ın üstüne yapıştı televizyonda. La al şu çocuğu dışarı da ? Niye bu eziyeti ediyorsun adama ? La en kötü oynat şu uşağı mevkisinde da mendebur.
Amatör de olsa, sokakta da olsa herkes bu boku oynadı. Götünüze süs vermeyin hocam; dışarıdan girip 20 dakika oynayan oyuncu, bir devre de oynar. Hangi cihazla ölçüyorsunuz da size "en fazla 20 dk" oynar diyor çok merak ediyorum. Bir de şey var; "ama yorgun geldi." yorgun dediğin de bir gün önce en kabadayı 5 saatlik uçak yolculuğu yapmış adam. yok maç eksiği var. la kak, aklımızla alay etmeyin bari.
şimdi oturup tek tek alınan gönderilen oyuncuları yazmayacağım. bak hocam, eğer kpss'e hazırlanmıyosarn veya müfettiş değilsen siktir et maliyetleri vesaire. sana iyi kadro kurdular ve devamı da geliyor. bu kadro, iyi bir hocanın elinde en az 3-4 farklı sistem oynar.
sızlanmalarından, dünyayı yeniden keşfetme çalışmalarından ben şahsen bıktım.
bu kadroya yazık etmeyin. kimin ne düşündüğü lilith'imde bile değil ama bu kadro iyi kadro. bu oyuncu kadrosu sana top da oynar, futbol da. etme, gitme.
tamam şampiyon yaptın bizi ama eşşeğin amına da su kaçırmaya gerek yok artık.
her şeyden önemlisi ve bana göre cevap vermen gereken en acil soru: koskoca mou 5 tane hazırlık maçıo yaparken, ilk 11 'inin en az 8'inin değişeceği sen hangi götünle 2 hazırlık maçı oynadın merak ediyorum.
iyi kadro yaptılar sana, hiç ses etme. otur çalış. inadını, egonu bir kenara bırak.