tanışmamış olunmasına rağmen sevilmeyen bir kimsenin tanışıldığında rahatsız edici davranışlarını sineye çekip ne kadar da iyi bir insan olduğunu düşüneceğimize inanan insanların sığınağı.
bu tanışılmayıp sevilmeyen kişiyi tanıyıp sevme olasılığımız epey düşüktür. buluttan nem kapan tipler değilsek zaten tanımadığımız insanları sadece tanımıyor olduğumuz için sevmeme hissinin yüreğimizi doldurmayacağını biliyoruz. sevmeme'nin genellikle bir sebebe dayandığına ve ön yargıların çoğunlukla haklı çıktığına ilişkin düzenlenen bilimsel raporlar göz önüne alındığında tanıdıkça sevmeyişimiz güçlenir diye düşünüyorum.
tabi bu cümleyi kullananları anlayabiliyorum. insan arkadaşıyla benzer ilgi alanları, fikirleri, sınırları falan olduğu için arkadaş oluyor çoğunlukla. arkadaşı onun diğer arkadaşını sevmeyince de sevebilme ihtimaline tutunuyor aradaki arkadaş. vur mührü 'sevdim'e arkadaşlığımız körüklensin, istiyor. fakat biz (sevmeyen arkadaşlar) kimseyi olumlamak ve onaylamak (ne haddimize) zorunda değiliz. tanıyınca sevilecek insan, kişilik olarak tanımadıklarına karşı olumsuz görünen biriyse veya tanıdıklarının onun hakkında aktaracakları yegâne şey onun olumsuzluklarıysa zaten o kimse hıyardır. tanısak döveriz.