1. perşembe sabahı kalktım ve duymuyorum.
    sol kulağım kendini dünyadan soyutlamış ve yok. bravo.
    sağ da "tek başıma ne bok yiycem ben" paniğine evrilmiş, o da hafif kapalı "ben de her an kaçarca" diye duruyor.
    oha lan nooluyor diye darladım.
    baktım geçmiyor, kendimi türkiye'nin en iyi kbb'cisine götürmek için hafta sonu adama muayenehanesini açtırdım, bir şey demedi allahtan, sağolsun para da almadı. zaten insan eşinden para alır mı allasen.

    şaka bir yana, endoskopisi, zarı, zartı zurtu, hiçbir şey yok.
    ne bir enfeksiyon, ne bir kapalılık, kızarıklık... yok oğlu yok.
    hayır böyle daha kötü. ne olduğu belli değil. öbür türlü ne bileyim otit olmuşum der ilacını alır geçersin. buna ne yapacağın belli değil.

    sakin mizaçlı eşim geçer merak etme diye beni de teselli ediyor, e neden olmuştur ki diyorsun, vardır bir sebebi, stres bile geçici duyma kayıpları yapar, rahat ol biraz, başka şeyler yap falan dedi.

    ilk başlarda kafayı yiycem sandım, biraz biraz da tırsmaya devam ediyorum ama bugün dışarıda işim vardı, kimseyi duymadan oturdum yahu, güzel de geldi sevgili dostlar;
    ordan müzik açık, millet bağıra çağıra konuşuyor, benim kafa tertemiz, ses yok, gürültü yok.
    yanıma gelip bir şey sorana gülümseyip kafa sallıyorum pat çay geliyor, kafa sallıyorum pat kurabiye geliyor.
    sürprizlerle dolu.
    neye evet dediğimi bilmediğim için bekliyorum ne gelecek, ne olacak diye.

    bazı insanları duymamak güzeldi.
    ama sürmesin aman ha.

    #276546 la campanella | 3 yıl önce
    9anket