1. hemen her konuyu aynı kişiye bağlama, birçok zevki aynı kişiyle yaşama ve zihni boş kaldığı her anda aynı kişiyle meşgul etme olarak kendini gösteren takıntı, saplantı, düşünsel sapıklık.

    ancak şu türden insanlar aşık olur: saplandığı arzu öznesini oldukça az tanımaya çalışanlar. bu basitçe merak duygusu değil. görmedikçe boşlukları dolduran göz = öğrenmedikçe boşlukları dolduran akıl. kendini gizleyene aşık olunur. boşlukları doldurmak: fantazyaları, dünyevi zevkleri yaşatmak üzere doldurmak, zihinde kurulan mükemmele göre doldurmak.

    aşk bol ışıklı yerlerde yaşanmaz, loş ışıkta ve kokulu mumlar arasında yaşanır. cildin fil derisi gibi kırışıklığı, gözlerin gönyesi kaçık şaşılığı, saçların kepekliliği, koltuk altının birikmiş ter kokusu, burnun kocamanlığı, ameliyatlı dizin yara izi, kilolu göbeğin sarkmışlığı, dişlerin sigaradan sararmışılığı gizlenir.

    hiç tanımamak, yabancı düşmanlığı, nefret söylemi: üç aşamalı toplumsal tutuculuk. aşık olup zamanla çok tanımak, tiksinmek ve nefret etmek: üç aşamalı bireysel sapıklık.

    Olmayan bir insanı var sanma yanılgısı. Üretmek ve ürettileni yemek, içine almak. insan ya bedelini ödediklerini ya da ürettiklerini sahiplenir. Aşkta ikincisi yaşanır. Sahiplenme ve yanılgı sınırları çizer, içeride kalan alan kıskançlıktır. kıskançlık sahiplenme ile doğru orantılıdır. Kıskançlık yanılgı ile doğru orantılıdır. Yanılgı çözülmeden, sahiplenme yırtılmadan kıskançlık bitmez, esaret bitmez.

    sağlam bir aşk yaşayıp da rahatı kaçmayan olmamıştır. Olmayan bir insan için, tanıdığımızı sandığımız ama kendi giydirmemizi yaptığımız bir insan için rahatımızı kaçırdığınıza değmez. İnançlıların tıpkı tanrılarına tapınmalarına değmediği gibi. Tanıdığımıza aşık olmayız gerek de yoktur ama severiz. inandığımıza da tapınmaya gerek yoktur, inanmak yeterlidir.
    #274883 kendime notlar | 3 yıl önce
    0duygu