Karadeniz'in çoğu ilinin herhangi bir köyünde her sene bu tip seller gerçekleşiyor. Bunu öngörmek için, ziraat, inşaat veya jeoloji mühendisi olmak gerekmiyor. Bu olaylarda doğaya veya inanılan bir güce suç bulmak ya da onun imtihanı olarak görmek cahilliğin kaçıncı katmanıdır bilmiyorum.
Ev almayı, araştırma yapmayı, sorgulamayı bilmeyen vatandaş kuzeyinde güneyine, doğusundan batısına her zaman bu afetlerle karşı karşıya kalacaktır, kalmalıdır da. Batıda deprem, güneyde yangın, kuzeyde sel, doğuda kuraklık. Ülke olarak hangisi hakkında tam bilinçliyiz? Deprem olduğu zaman camdan atlayan milletiz biz. Yangın olduğunda tipine bakmadan direkt su döken, sel olduğunda arabasını kurtarmak isteyen milletiz. Biz önceden görürüz ama her zaman yumurtanın ağıza gelmesini bekleriz.
Birde bırakın artık şu vergi verdim, sigorta ödedim param nerede zırlamasını. Paran nerede biliyor musun? Am üstünde fındık kırdılar paranla. Bu kadar basit. 20 yıldır hiçbir şey sorgulamadan, sadece para mevzu olduğu zaman muhalefet olmayı bırakın.
Doğa kendine ait olanı geri alıyor. Ağlamak yakarmak boşa, bunlar yaşanacak, yaşanmalı. Katlettiğin gibi katledileceksin.