manifestosunda hicbir sey soylemeyen, antagonizm uzerinden siyaset ve sosyal hareket devsirme trendinin yeni ornegi.
belli sivil toplum orgutleri ve feminizmi tekeline aldigi iddia edilen orgutlerden bahsediliyor, sahane. peki, feminizm (kendilerine feminist hareket degil feminizm hareketi demeleri ayri bir inceleme konusu ama, semantik meseleler baska zamanin hikayesi) ne anlama geliyor? sosyal-ekonomik adalet mi, istanbul sozlesmesi'nin yeniden yururluge konulmasi ve yasal degisiklik/duzenleme mi? erkeklerin egitilmesi mi, LGBT bireylerin haklarinin taninmasi ve korunmasi mi?
modernizm ve egitim gibi genis kavramlari ortaya savurmanin neresi yeni bir hareket, bunlari ifade etmeyen manifesto nasil manifesto? hangi modernizm; nasil ve kimin icin egitim? kendilerini carl schmitt (ki kendisi 20.yy modern siyasal kuraminin carpik kose taslarindandir) menseili dost-dusman siyasetinden siyirip anlamli ve kapsamli bir program sunmalari temellerini saglamlastirir.
'donemin kosullarina gore zuhur etmis' olmak guzel, ama temporalite icinde eriyip gitmemek icin bin turlu feminizmin zaten etrafinda dondugu temalari tekrardan ogutmekten fazlasi gerek. eger kendinizi materyal dusmana gore konumlandirdiginiz bir siyasete kisilip kalirsaniz, dusman (feminizmi kullanan xyz orgutleri) ortadan kaybolunca sizin de varolusunuz anlamsizlasir.
