günümüzdeki versiyonu, kutsal roma imparatorluğu ne kadar yapay bir devletse kendisi de bir o kadar yapay olan devlettir. adeta kamil koç'a rakip olarak çıkan "hakiki koç" şeklindeki otobüs firması gibi bir ülke bir nevi. samiriler nasıl zaman içinde kendilerini yahudi zannetmeye başladıysa, bu ülke de kendisini eski ahit'te mesih'in kuracağı vaat edilen ülke olduğunu zannetmeye başlamıştır. halbuki sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği gibi, "siyonist israil cumhuriyeti" şeklinde bir isme sahip olsa çok daha isabetli olacaktır.
elbette kurulması yahudiler açısından iyi olmuştur. çünkü adamlara zulmetmeyen ülke kalmadı gibi. çin'de bile zulme uğradılar düşünün. ilginç bir şekilde onları da japon faşistler korudu.
kurulduktan sonra da arapların "biz sizi istemezük" şeklindeki saldırılarına uğradılar ki orta doğu'daki israil sorunu da böyle ortaya çıktı sanırım.
yahudilerin araplara rağmen bölgede tutunmalarını sağlayan en büyük etken, sanırım, filistin bölgesindeki ilk yahudi yerleşimcilerin sosyalist olması ve kolektif bir şekilde hareket etmeleri. bir de abd'nin minutemen modelini abd'den sonra en iyi uygulayan ülke olmuştur. çiftçiler bir elinde kazma-kürek, bir ellerinde tüfekle tarlalarına gitmişlerdir. böylece herhangi bir sorun çıktığında çok çabuk aksiyon alabilmişlerdir. zaten tarlaya tüfekle gitmeleri bile karşı tarafa "nah alırsınız bu tarlayı benden" mesajı vermiyor mu?
bu ülkedeki filistin sorunu da kıbrıs ve bosna'daki sorunlara benziyor. homojen yapıda olmayan ve birbiriyle alakasız gruplara sahip ülkeler, abd haricinde, sorunlardan pek uzaklaşamıyor gibi. abd'nin avantajı ise sürekli göç alması ve coğrafyasının göç almaya epey müsait olması. ama avrupa ve orta doğu'da coğrafya pek müsade etmiyor buna. yaşanabilir alanlar kısıtlı. galiba abd'yi diğer ülkelerden farklı kılan da bu coğrafi yapısı. israil de sürekli göç alsa, belki federatif bir yapıda araplarla rahat rahat takılırlardı gibi.