1. doğa kanunlarını koyan tanrının bu kanunları geçici olarak sekteye uğratarak kendi kudretini göstermesidir.

    iskoç filozof , mucizelerin mantıksal açıdan mümkün ancak olası olmadığını söylemişti. zira ona göre doğa yasalarının tarihin bir anında, evrenin bir yerinde sekteye uğraması mantıksal açıdan mümkündü ancak bu mucizelerin olası olduğunu göstermiyordu. çünkü elimizde bir kanıt kırıntısı yoktu. örneğin doğa yasaları sonsuz defa tekrarlanır ve buna sayısız insan, sayısız defa tanıklık eder. bu yasaların sekteye uğraması anlamına gelen mucizelerse sadece eski tarihlere ve ölmüş insanların iddialarına atıfla ''anlatılabilir''. üstelik mucize iddialarının bu ölçüde kabul görmesinin insan psikolojisi ile ilgili bir boyutu da vardır. çünkü insan doğası gereği efsane, mit, mucize gibi şeylerden hoşlanır.

    benim kişisel görüşüme göre, eski tarihli, göremediğimiz, tanık olmadığımız mucizeler yerine önümüzde duran varlığın bizatihi kendisinin bir mucize olduğunu farketmek gerekir. benzer şekilde, tanrının kudretini arayanların fi tarihindeki mucizeler yerine bugün net bir şekilde bilebildiğimiz doğa yasalarına, evrenin zenginliği, düzenliliği ve çeşitliliğine, duygularımızın derinliğine ve içimizdeki ahlak yasasının bağlayıcılığına bakması yeterli olacaktır.
    #245237 little thirty | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0din terimi, genel terim