1. Hep üvey olarak kabul edilen bir duygudur, tüm manevi öğretiler kendisinden kaçınmamızı öğütler, nefretin eline düşersek kaybolup gideceğimizi, ona yenik düşmeden ininden çıkamayacağımızı anlatır. Ancak kişi, doğal akışa aykırı şeylere kendini zorlarsa daha yıkıcı sonuçlarla da karşılaşabilir, genellikle bu atlanır. Siz eğer nefret etmeniz gereken birinden zamanında nefret etmek yerine sırf "positive vibes only" babında o kişiyi de tomurcuk tomurcuk sevgiyle karşılarsanız, içinizden gelen nefreti boğup öldüreceğim diye kendinizle savaşırsanız işte o zaman nefret bir de sizin kendinizle olan kavganızla da beslenir. Eğer hakikaten nefret edecek kadar zarar gördüyseniz zamanında nefret edin, sonradan nefret söner, nötrlenir ve yanınızda taşıyacağınız bir bagajınız kalmaz. Erteledikçe, görmezden geldikçe sizinle gelir. Aynısı affetmek için de geçerli, zamanından önce affetmeye uğraşırsanız içinizdeki gizli affedemeyiş sizi yer bitirir, oysa uğraşmazsanız zamanı gelince af yerini bulur. Her şey zamanında, doğallığında güzel yani, nefret bile, o da sağlıklı bir duygu ve o da geçici, mutluluk gibi, öfke gibi, neşe gibi, en uzun süreni bile erir gider, yeter ki zorlamayın.
    #239047 taro | 4 yıl önce
    0duygu