1. teziç, tanör, batum, (beğenmediğimiz)yüzbaşıoğlu ve genç yardımcı doçentler oder ve kanadoğlu'nun üyesi olduğu anayasa hukuku kürsüsünün en zayıf halkasıydı. kendisi bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, kürsüdeki en kötü akademisyen(imsi) olmamak için, tüm kürsünün karşı çıkmasına rağmen, dönemin rektörü alemdaroğlu'yla anlaşarak, darbeci ferman demirkol'un atanmasına ön ayak olmuştu. üstelik ferman'ın gerekli akademik çalışmaları olmamasına rağmen azerbaycan'dan aldığı uyduruk profesör unvanıyla atanması için uğraşmış ama kendisi ancak yardımcı doçent olarak atanabilmişti. ferman'ın atanması okulda büyük protestolara sebep olmuş, ferman okuldan kovulmuş, birkaç hafta derslere girememiş, derslere girmeye başladığında ise tüm yıl süren boykot yapılmıştı. ortak ders olan ve en az iki yüz kişinin girdiği derslere on-on beş kişi girmişti. son derece üretken ve çalışkan(!) bir akademisyen olan demirkol, iki yıl önce aynı unvanla üniversiteden emekli oldu.

    kuzu, iyi ders anlatamadığı için derslerde sürekli anılarını anlatır, aslında hekim olmak istediğini ama çeşitli şanssızlıklar nedeniyle olamadığını, kürsü üyelerinin kozmopolit solcular olması, kendisinin de muhafazakar, saf anadolu çocuğu olması nedeniyle profesörlüğünün geciktirildiğini, kendisine zulmedildiğini anlatırdı. oysa kuzu'nun geç profesör olmasının sebebi, anlattığı gibi dünya görüşü değil bilgi yetersizliğiydi. sorbonne'da, tanınmış anayasa hukukçusu duverger ile çalıştığını iddia eder ama eserlerinde hiçbir fransızca atıf bulunmazdı. türkiye'nin başına bela olan özal, demirel vb. tüm politikacıların danışmanı olmakla övünürdü, "çocuklar, bakarsınız hocanız bir iki seneye ankara'ya gider." diyip dururdu. gerçekten de milletvekili seçilip ankara'ya gitti. biz kurtulduk ama türkiye kaybetti. hatırladığım tek iyi özelliği derslerde kendisine politik içerikli çok ağır hakaretler etmemize rağmen sakinliğini koruyabilmiş olmasıdır. kürsüye aldığı adamlardan biri temmuz darbe girişimi sonrasında yurt dışına kaçtı. kadın eli sıkmayan bir diğeri eskişehir anadolu üniversitesine geçip, oradaki alanlarında birikimli, nitelikli solcu hocaları tasfiye harekatına girişti. ağabeyi akp milletvekili olan sonuncusu avrupa insan hakları mahkemesi'ne akp tarafından hakim olarak atandı. kısacası iühf anayasa kürsüsü'nün son yirmi yılda içine sıçan kişidir kendisi.

    tayyip yalakalığı, mafyatik bağlantıları, küfürbaz ve çapsız kişiliğiyle kendisini iyi hatırlamayacağım. öbür dünyada hesap verme mekanizmasına inanmadığım için kendisi hakkında herhangi bir dileğim yok. tek üzüntüm yargılanıp, hapse tıkılmadan ölmesi. halka karşı suç işleyen diğer tüm insanların bu dünyada hesap vermeden ölüp gitmemeleri dileğiyle...
    #224324 ozel universitede calisan leninist akademisyen | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    0politikacı