uzman teyze kesret, uyandığında iki buçuk yaşındaki yeğeninin uyuduğu odaya girer. bir de bakar ki minik yeğeni yatağında oturmuş ve sabit bir biçimde camdan dışarıyı seyrediyor.
kesret: k yeğen: a
k: bıldırcınım günaydın. a: günaydın teyziş. (hala sabit bir biçimde dışarıya bakmaktadır) k: neye bakıyorsun bıldırcınım sen? a: havaya (hala sabit bir biçimde dışarıya bakmaktadır) k: ne var havada o kadar bakılacak? a: teyziş ben uyurken havayı süslemişler! (yüzünde kocaman bir gülümseme...)
kesret'in o an havanın sisli olduğu dikkatini çeker.