nietzsche, “dünya kendi kendini doğuran bir sanat yapıtıdır,” der.
in situ: yerinde, o yere ait. ex situ: yerinde olmayan, o yere ait olmayan.
heykel, belli bir yere dikilmek, o yeri işaretlemek için yapılır. in situ olması için. geleneksel heykeller böyledir. ilk defa burjuvazi ile birlikte yersizleşme ortaya çıkıyor. eskiden zenginlik kaynağı topraktı, burjuvazi ile birlikte zenginlik kaynağı sermaye oldu. sermaye nerede ise yapıt oradadır.
rodin’in balzac heykeli ex situ heykeldir. brancusi’nin heykelleri de ex situ’dur. yersiz yurtsuz, minimalist bir heykeldir. heykel boşlukta bir maceradır.
robert smithson’ın utah gölü’ndeki ‘spiral iskele’
michael heizer’in nevada çölü’ndeki ‘city’
walter de maria’nın ‘yıldırım alanı’
christo ve jeanne-claude’un florida adalarının birinde tüm adayı iri pembe nilüferler şeklinde kumaşlarla çerçeveledikleri ‘surrounded ıslands’