insanın ve bence bütün canlıların muhtaç olduğudur. sokakta gördüğünüz bir kedinin önce sizden korkmasının ardından ürkek ürkek yanınıza yaklaşınca elinizle okşamanız kadar narin, çocuk görünce o eğlensin diye yaptığınız ufak şapşallıklar kadar şirindir.
aslında herkesin kendi çıkarına olanı yapması doğru olan değil mi diye düşünürüm. başkalarından önce kendisini düşünmesi son derece normal veya ideal değil midir? bizi bundan alıkoyan bir numaralı şeyin sevgi olduğunu fark ettim. birine bir şeye karşı duyulan sevgi belki de bu dünyadaki en kuvvetli duygu.
"bir kadının aşkıyla kıyaslandığında onurun ne kıymeti kalır? kollarına aldığın yeni doğmuş bir bebekle kıyaslandığında vazifenin ne önemi vardır? ya da gülümseyen bir kardeşin hatırası aklına düştüğünde... rüzgar ve kelimeler. rüzgar ve kelimeler. bizler sadece insanız ve tanrılar bizi sevebilen yaratıklar olarak tasarlamış. sevgi bizim en büyük zaferimiz ve en büyük trajedimiz."