İlk aşkı için çoğu kişi güzel hikayelerden bahseder. Kimisi platoniktir ve öyle güzeldir. Kimisine güzel bir anı olarak kalmıştır. Ama kimisi de benim ki gibi anılar canlanınca "ulan be neler yapmışım" der ve "keşke yaşanmamış olsaydı." der derin bi' iç çekerek...
Ben ilk kez 22 yaşında bir kadına aşık oldum. Onunla tanışmamız ben bir kafede garsonluk yaptığım sırada, onun da iş görüşmesine gelme vesilesiyle olmuştu. Bir kez geldi buraya, ikinci kez geldi ve ardından barista arkadaşına benden hoşlandığını söylemiş. X bana Y senden hoşlanıyormuş, instagram'ını istiyor. Soğuk kanlıklıkla karşıladım ve verdim. Herneyse konuşmalarımız falan başladı. Daha sonrasında benim bi Akdeniz gezim oldu bir hafta ve o sırada da flörtleştik telefonla. Ama öyle güzel bir hiski tarif edemiyorum. Böyle sabahlara kadar konuşuyoruz. Herneyse ben döndüm İzmir'e bir buluştuk iki buluştuk herşey güzel gidiyor, ama geçmişinde birşeyler yaşamıştı Y yani hem ilişki konularından zararlı çıktığını söylüyor hem de ailesiyle de arasının iyi olmadığını zaten öğrenmiştim. bir gün karşımda ağlarken o (abisiyle tartışmasının üstüne) "merak etme yaralarını saracağım." diyip gözyaşlarını ellerimle silip, gözlerinden öpmüştüm. Belkide bu ilişkide ki görevim o cümleyle özetlenebilir. Ben bir yarabandı gibi sanki hep onu anlamaya, bağırmalarına çağırmalarına elimden geldiğince alttan almalaya çalışıyorum. Hep bir agresif, hep bir sinirli ve beni hep yanlış anlamalarıyla mücade ettim. Bana yüzlerce kez onu sevmediğimi söyledi belkide ama onu kendimden çok sevmiştim. O görmüyordu... Anti depresan kullanıyordu. ona bırakmasını söyledim. İçme, sinirlesinirsen gerekirse bana bağır dedim. Ama bırak dedim. Ve bıraktı. İlişki bu düzeyde; iki günde bir kavga ve ayrılıklıklarla devam ederken. Bir gün o çalıştığım kafeden çıkmak zorunda kaldım başka bir kafeye geçtim ve o da beni ziyarete geldi. oturduk bir yere, Y bana "o kadar yol çektim yanına geldim, hiç mi gülmez insan" ben de "Y bak çok yorgunum, 12 saattir ayaktayım ve biliyorsun bu işleri, anla beni belki de ondandır. ama seni görmem bile yetti." Dedim. ilişkinin 3. Ayı falan... Ardından bu tartışma uzadı ben gideceğim demeye başladı yol boyunca bana bağırıyor. İnsanlar bize bakıyor. Dur diyorum. Ne alaka Y... Ben seni çok seviyorum... En son vapur iskelesine kadar peşinden gittim, orada da git yanımdan, istemiyorum demeler devam ediyor ama yüksek sesle bağırıyor. Y sus diyorum rezil oluyoruz. Bunun üstüne, Bir kadın yanımıza geldi ve bana dedi ki "neden rahatsız ediyorsunuz, istemiyor sizi işte kalkın lütfen yanından." demeye başladı. O sırada Y nin yüzüne baktım. Y önce bi sustu sonra kadına dönüp "sıkıntı yok" dedi. Kadın "emin misiniz?" diye tekrardan sordu. O da "evet bi problem yok" diyip kadını uzaklaştırdı. Kendimi çok kötü hissetmiştim ama hala onu ikna etme çabasındayım. Sevdiğime inansın istiyorum. (ne aptalım)
İlişkim biteli 5 ay oldu ve 2 sene sürdü. Hep bu şekilde sürmedi elbette. Ama onu hem hayata adapte etmek için çok mücadele ettim Hem de sevdiğime ikna etmeye çalışıyordum. Hatta bazen bana durduk yere gece vaktinde mesajlar atıp "ben seni haketmiyorum, seni üzüyorum ve bunları, beni haketmiyorsun." gibi mesajlarla uyandırıyordu beni. Bu mesajları yorgun gözlerle işe giderken okur halde buluyordum kendimi ve onu düzeleceğine ikna etme çabası içinde buluyordum kendimi biranda. Ama gene de ne yaptıysam kavgaların ardı arkası kesilmiyordu. Bu iki sene de çok güzel zamanlar geçirdiğim kadar, bok gibi geçen de bir o kadar zamanlar var hatta daha fazlası...
Ayrılığımızdan geçen süre zarfında aklıma bu saçma kavgamız gelip duruyor. Paylaşmak istedim. Kendi kendime "ulan, ne aptalmışsın lan. Ne için çabalamışsın, ne rezillikler atlamışsın ve şu saçmalıklara rağmen hala sevmişsin." Aşk kör bir duygu. Hele ki ilk tecrübeyse bu hem kör hem sağır. Çıkarılacak mesaj çok basit ve kiminiz de beni yargılayabilir ama ben baktığımda geçmişe pişman değilim. Çünkü gerçeklerimle yüzleştim. Ve birdaha olsa asla girmeyeceğim toplardan biridir bu. Hayatınıza giren insanları iyi seçin. Aşk şarkıları vs hepsi toz pembe... Gerçeklikle alakası yok nazarımca. Duygular evet benzer olabilir fakat ama herkes gene de kendi hikayesini yazıyor. Mesela ben uyuşturucu bağımlısı gibiydim bu ilişkide. O eroyin gibiydi benim için, yokken krize girerdim. bana bir o kadar da zararlıydı ki hayatla bağımı koparıp geleceğimi mahvediyordu. Size mutluluk verecek çok şey varken, size zarar verenlerle mutlu olmayın.