1. Yasal olan her şeyin meşru olmadığını, olamayacağını tarihte defalarca ispat etmiş bir devlettir abd. "Terörle mücadele" adı altında fikir özgürlüğü, ırksal / etnik bağımsızlık gibi temel anayasal hakları ihlal ederek, tamamen kendi ideolojik bağnazlıklarını dikta etmelerine acı bir şekilde tanıklık ediyoruz hala. Yüzyıllardır birtakım toplumsal şiddet içeren olaylara her daim "ama" kelimesi ile birlikte "ama bireysel" "ama münferit" söylemler ile savunmalar geliştirdik devlet ve toplum olarak. Bireyler, ait oldukları kurumları, grupları, ideolojileri temsil etmez; kendi başlarına böyle bir "gaflette" bulunmuşlardır denilir genelde. Fakat eğitim sistemi olsun, nesilden nesle aktarılan bağnazlık olsun; en ufak bir faturayı kendisine kesmez devlet denilen aygıt. Her daim ve her zaman haklıdır; buna karşı çıkana da "vatan haini" yaftasını yapıştırır hemen.

    Bu toplumun ciddi bir kesiminin atom bombasını dahi "ama bilime de katkısı yadsınamaz" diye savundu. Hitler'in kitapları bir dönem en çok okunanlar listesine girdi. Nietsche ile nazizm'i birbirine entegre ederek, felsefi bir düzleme oturtarak meşrulaştırma ve tamamen masumane yapılan bir yanlışmış gibi gösterenler de oldu.

    Dünya hiçbir zaman iyi bir yer olmadı ve hiçbir zaman da olmayacak. Abd ve diğer birçok devlet ile ilgili daha birçok değerlendirme ve akademik referansla birlikte, utanç kaynağı oluşturması gereken "münferit" olaylar örnek gösterilebilir ama; ama işte..

    İşin özü esasen Fikret Hoca'nın da dediği gibi şudur şahsıma göre :

    "Sınıflı toplumlarda gerçeği söylemenin bir bedeli vardır."
    #182635 becoolnotfool | 5 yıl önce
    3ülke