Türk Ceza Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, çocuklara yönelik cinsel istismarın cezalandırılmasında 12 yaş öncesi ve sonrasının ayrı değerlendirileceği (yaş sınırı 15 yaştan 12 yaşa düşürülüyor) haberiyle yeniden genel gündemde yer alan mesele. cinsel suçlarla ilgili gazetelerde okuduğumuz ya da eskilerden dinlediğimiz nice olay var ve pedofili suçlarının her yerde yaşanma olasılığı var ve devlet tarafından çocuk sayısının çok olduğu kurumlarda ya da mekanlarda (okullar, çocuk yurtları, cemaat evleri, kiliseler gibi) bu suçlar konusunda özellikle dikkatli olunması gerekiyor. henüz olgunlaşmamış bir ruha ve bedene yapılan saldırı; bu koşullarda zaten ortalama yarısı cehennem sayılabilecek insan hayatını en başından cehenneme çeviriyor.
izlediğimiz filmlere göre; amerika'da cinsel suçluların yaşadığı yerlerin görülebilmesini sağlayan bir sistem var (www.nsopw.gov/... ve pedofililer sabıkalıysa, herhangi bir suç işlendiğinde suç araştırması bu yaşam noktalarından başlıyor ve herhangi ilgili bir suçta önce cinsel suçlular sorgulanıyor. yine özellikle hollywood sineması başta olmak üzere pedofili ya da yasal cezası olan bir diğer suç olan ensest, sinemada en çok işlenen ve kullanılan meselelerden. yani, günlük yaşamda konuşulmasından ya da tartışılmasından rahatsız olunan bu suçlar, varlıkları reddedilerek ya da zihinlerde örtbas edilerek unutulmaya çalışılan bu suçlar; -farkında olunmasa da- sinemada en çok izlenen konular.
insanlık tarihi, insanlar tarafından her türlü cinsel etkinliğin sınandığını gösteriyor ve ilerleyen süreç insanlığın bazı cinsel etkinlikleri yasal (sağlıklı), bazı cinsel etkinlikleri yasa dışı (sağlıksız) olarak kabul etmesine neden olmuş. yani bu ayrımların deneyimlenmiş nedenleri var ve bu nedenlerden yola çıkılarak genel sonuçlara ve yargılara ulaşılmış. daha önce yaşanmış deneyimleri en baştan kendisi keşfetmeye çalışan "yeni doğan"lar olmasa (bizden önce yaşanmış bir insanlık tarihi var); aynı deneyimler tekrar tekrar yaşanmasa (:tarih tekerrürden ibarettir) ve aynı deneyimleri tekrar tekrar yaşamak yerine bilimin-tıbbın gelişmesine-ilerlemesine yoğunlaşılmış olsa; şu anda bu "suç"lar "suç" olarak tartışılmıyor olurdu. bu dünyanın ölüme değil yaşama; zaten izole bir ruhu daha çok izole eden hapishanelere değil; zaten hasta bir ruhu daha çok hasta eden hastanelere değil "sağlıklı doğum"lara ihtiyacı var. "insanın ana vatanı çocukluğudur" denilmiş; yaşadığımız sürece, dönüp dönüp oradan yaşama sarılacağız. çocukluklar mahvedilmemeli, çocuklukların mahvedilmesine izin verilmemeli bu yüzden.