insanlar bunun gerçekliğiyle yüzleşmemek için, önlem almıyor. garip bir psikoloji.
mesela deprem çantası hazırlamak 10 dakikalık iştir. hatta çoluğunu çocuğunu toplarsın yemekten sonra, senelerdir belki ilk defa yapay olmayan, ortak, ailece bir iş yapmış olursun. mesela o sırada deprem nedir 10 dakika konuşmuş olursun. kimse buna zamanının, imkanının olmadığını iddia edemez.
şansını %1 arttırırsa, %1 arttırır. daha 8 yaşındaki çocuğu hasta olan kimsenin "bir ay daha yaşamasın" dediğine şahit olmadım.
mesela deprem -yangın, sel, panik- sonrasında nerede buluşacağına karar vermek, sokağın o değil bu başı olsun demek 2 dakikalık iştir. hatta alırsın bir akşam çoluğunu çocuğunu, ev arkadaşını, oraya kadar yürürsün. seri haretket etmen gerektiğinde gidilebiliyor mu, farketmediğin bir engel var mı bakarsın. 10 dakikalık yapay olmayan zaman geçirmedir yukarıdaki gibi. sevdiklerinle aktivitedir.
ama gider o telefona saatlerce gömülür de yine yapmayız. lakin bunu yapmak, bilinçaltında "deprem gerçek" demek. bunun yerine "başka odada olsam işe yaramaz", "canım bina çöktükten sonra ihtimal ne", "yahu devlet işini yapmadıktan sonra ben yapsam ne olur" gibi kırk türlü bahane. lan bunların uydurana kadar yapmıştın, bitmişti be.
zaten bunlara ucundan başlasak, günlük hayatına mikron düzeyinde soksak, iş toplumsal boyuta daha sağlıklı taşınmış olurdu.