defalarca yenilenmiş köprü. benim bildiğim galata köprüsü dubalar üstünde hafifçe salınan, altında çay kahve içilen yerlerin olduğu bir köprüydü. gece belirli saatlerde trafiğe kapanır, ekli yerlerinden ayrılarak köprü altından geçemeyen deniz trafiğine yol verilirdi. sonra doksanlı yıllarda mevcut köprü yapıldı. daha yüksek, deniz taşıtları geçebiliyor altından. eskisini de çekip parça parça balat civarında bir yere bağladılar. bir kaç kez istanbul design week adlı bir etkinliğe sahne oldu bu eski köprü. onun da devamı gelmedi. hala da haliç içinde bir yerlerde duruyor sanırım. bir de annem anlatırdı. çok eskilerde köprüden yaya geçişi paralıymış. köprünün başındaki kulübelerden bilet alınıp geçilirmiş.