Hiç arayıp sormayan insanın, bir anda samimi olmaya çalışmasıyla patlak veren senelerdi. Bu işin ilk patladığı ve herkesin birbirini kandırmaya çalıştığı(daha argo bir tabir de vardı ama neyse) zamanlar, adını sanını zor hatırladığım insanlar "canııımmm nasılsın? seni şöyle özledim böyle özledim anlatamam,ah eski günler yaa" deyip böyle 1-2 mesajlaşma ile samimiyet kurup buluşma ayarladıktan sonra, buluşmanın 10. dakikası tak diye önüme laptop koyup "bak şöyle iş böyle iş şu paraları kazanıcaz, milyarder olucaz" diyordu, durumu çakınca mesafeyi koruduk tabi, ne dönemlerden geçtik ya.. "Şöyle arabalarımız olacak, böyle uçacağız, okuyup ne yapacaksın?" diye kandırdıkları arkadaşlarım verdikleri paranın yanmasına mı acısın? Okulu bıraktıklarına mı üzülsünler? Bir de çok ciddi iş yapıyorlarmış gibi takım elbiselerle Simit Sarayı'nda toplantı yapıyorlardı... komik ve üzücü zamanlar. Allahtan aklımız başımızdaymış.