pas oyununu yakın dönemde keşfetmiş ingilizlerin savunmadan yolladığı uzun topları santraforla buluşturduğu sistem nedeniyle maç boyunca ayağına top değmeyen kanat veya diğer pozisyonlarda oynayan oyuncular teknikleri gelişmediği için oyunda var olmanın yolunu fiziksel gelişimde bulmuşlar haliyle. beckham da man utd takımının en fit ve fiziksel olarak güçlü oyuncularından birisi olması yanında tekniğini de geliştirmek için oldukça sıkı çalışmış. lakin biraz kalın kafalı bir oyuncu olarak değerlendiriliyor. bir maçtan sonra kötü oynadığını kesinlikle kabul etmezmiş. öyle ki arsenal ile oynanan federasyon kupası maçında yaptığı bir hata sonrası takım gol yediği için muhtemelen gene hatasını kabul etmediğinden dolayı ferguson kendisine sinirlenip yerdeki kramponlardan bir tanesini tekmelemiş ve krampon beckham'ın kaşını yarmış.
real madrid sonrası yolunun amerika'ya düşmesinin asıl nedenini holywood olarak değerlendiriyorlar. ancak milan ve psg ile avrupa'ya geri dönmesi de muhtemelen kafayı tekrar futbola vermesi. 38 yaşında, şampiyonlar ligi maçında oynayabilmesinin (her ne kadar 60 dakika civarı da olsa) bir nedeni de muhtemelen üst düzey fizik gücü yanında bu "kendini tekrar gösterme" isteği.
kafa olarak futboldan uzaklaşıp "ikon" olma yolunda hızla ilerlediği ve hayatının muhtemelen ajanslar (ve belkide karısı) tarafından yönlendirildiği yıllardan da şöyle bir anektod var:
günün birinde man utd antrenman sahasına giden yolda gazeteciler, araçlar sıralanmış alışık olunmadığı şekilde. dedikoduda şu ki beckham o haftasonu maça yeni saç stiliyle çıkacak. sanırım gazetecilerde maçtan önce görüntü almak için antrenman yolunu gözlüyor. beckham antrenmana kafasında bir bereyle geliyor ve bereyi iki gün boyunca hiç çıkartmıyor. antrenmanda, yemekte, tesislerde bereyle gezerken ferguson en sonunda delirip seni oynatmam çıkart bereyi diyerek tehdit ediyor beckham'ı. bechkam'da istemeye istemeye kafasındaki bereyi çıkartıyor. sonuç: sıfıra vurulmuş saçlar.