23 Aralık 1930’da Nakşibendi tarikatına mensup derviş Mehmet ve laz İbrahim’in öncülük ettiği; İzmir, Menemen’de cumhuriyet rejimi ve laiklik karşıtı çıkarılan isyandır. Temel amaçları ise laik ve çağdaş düzeni yıkmak, saltanat ve hilafeti getirmektir. 43. piyade alay komutanlığı tarafından görevlendirilen asteğmen mustafa fehmi’nin (Kubilay) isyancılara müdahale eden iki mahalle bekçisi * ile birlikte şehit edilmesi ile başlayan olay, sıkıyönetim ilan edilmesiyle devam etmiş ve isyancıların yakalanarak Divanıharp’te * yargılanması ve cezalarının kesilmesi ile son bulmuştur.
Ulu önder mustafa kemal atatürk, Menemen’de gerçekleşen bu olayı 28 aralık 1930’da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında; ‘’gösterilen bu vahşet karşısında menemen ahalisinden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmaları tüm cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanç verici bir hadisedir.’’ Cümlesiyle eleştirmiştir. Aynı telgrafta Mustafa Kemal ‘’büyük türk ordusunun genç subayı ve cumhuriyetin öğretmenler topluluğunun değerli üyesi Kubilay’ın temiz kanı ile cumhuriyet, yaşama yeteneğini tazelemiş ve güçlendirmiş olacaktır.’’ demiştir.
Nitekim sonsuzluğun eşsiz bilinmezliği Türkiye Cumhuriyeti'ne yoldaş olacak; mustafa kemaller, kubilaylar, halime çavuşlar, şerife bacılar ve nicelerinin çabaları; türk benliğinin ve cumhuriyet değerlerinin yılmaz savunucusu olan Türk gençliğinin, Türkiye Cumhuriyeti’ni omuzlarının üzerinde er ya da geç göklere çıkarmasıyla taçlanacaktır.