Gerçek adı nathaniel adams coles olan çok iyi bir vokal ve jazz piyanisti şahıs. Ayrıca fena blues kalıplarıyla yaptığı şarkıları da vardır.
Çoğu zenci sanatçı gibi müzikle kilisede tanışmıştır. Annesi de kilisenin orgcusuymuş. Bu yüzden (bkz: johann sebastian bach) ve (bkz: ludwig van beethoven) gibi klasik müzik üstatlarını da yakinen tanımış ve yıllarca eserlerini çalmıştır. Nat king cole triosunu kurup (bkz: oscar moore) ve (bkz: wesley prince) ile 1940'lı yıllara kadar radyo yayınlarında çalmışlardır.
Bu abimizin popi oluşu da sweet lorraine şarkısı iledir. Daha sonra ise almış başını yürümüştür. Piyanistliği dışında dediğim gibi vokalistliği de vardır ama nat abi bu konuda oldukça alçakgönüllü olup "aman agam böyle büyük vokaller varken ne haddime" diyerek çok şarkı söylememiştir ama yine de sesi oldukça yumuşak ve insanı dinlendiren niteliktedir.
Maalesef her zenci gibi 50'li yıllar onun için de çok zor geçmiş, if ı may, pretend ve smile gibi hit parçalar çıkarıp sanatının zirvesini yaşarken bir yandan da kaçırılma teşebbüsleri ve konserlerine yapılan saldırılar ile maalesef pek hoş geçmemiştir o yıllar nat abi için.
Tarzı da zamanla değişmiş ve ispanyolca albümlerin yanı sıra genç dinleyicileri (60'li yılların gençleri) yakalamak için rock'n roll esintileri sunan eserleri de vardır. Vefatından bir gün önce "kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim galiba kanserden tamamen kurtuldum." Demesi ile de beni derin düşüncelere gark eden, insanların ne kadar cahil ve kendini bile tanımayan varlıklar olduğunu gözüme sokan bir adamdır.