2002'de istanbul'da kurulmuş, 2004'te türkiye'de ilk kez konser vermiş olan pink'in alt grubu olarak sahne almayı başarmış, 2007'de düzenlenen rock'n coke'da sahne alarak büyük aşama kaydetmiş, ilk ve son albümleri olan 2007 çıkışlı sabaha karşı büyük başarı elde edemese de, albümden 1 yıl önce satışa sundukları dediler ki single'ları özellikle barda filminin büyük ses getirmesiyle birlikte ön plana çıkmış, ülkede hemen her yerde çalınmış, 2000-2005 arasında nefis müzikler üretmiş, şimdilerde ise mumda aranan "türkçe sözlü alternatif rock" türünün belki de en bilinen grubu (bu türe sonradan indie rock dediler ve canım tür boka battı).
grubun kurucu ekibi, melis danişmend haricinde hep aynı kalmış. ben kendilerini 2004-2005 arasında pek dinlemiştim. o zamanların efsane mekanı mojo'da spitney beers adıyla ortalığı underground olarak sallıyorlardı. danişmend'in her zaman üzerinde taşıdığı "depresif ama ağzını açınca dünya'yı titretebilecek potansiyelde"ki sahne duruşu, belki de grubun hiçbir zaman daha sert müzik yapamamasının nedenlerinden biri olmuştur; kim bilir. gruba sonradan katılan danişmend haricindeki grup elemanlarını da hatırlarsanız: sert riffleri atarken yüzünü ekşitmesiyle bilinen, malt'ın da temel direği haline gelmiş cenk turanlı, önce aylin aslım'ın, sonra ise vega'nın davulcusu olmuş mehmet demirdelen ve dönemin en iyi underground gruplarından antisilence'ta boy göstermiş, model grubunda dahi gitar çalmışlığı olan barış ertunç. spitney beers'ken grupta 2 ritimci vardı. danişmend'le birlikte grup, eleman sayısını da 4'e düşürmüştü.
danişmend, olgunluğunu her zaman takdir ettiğim kadın rock vokalistlerinden. üçnoktabir 2009'da dağılma kararı alana kadar gruptan ayrı iş yapmamış, sonrasında ise kendi adını grupla olduğu zamanlardan daha fazla duyuracak solo çalışmalar üretmiş. grubuna sıkı sıkıya bağlı kalan elemanları sevenler için danişmend'i bar konserlerinden tanımak büyük keyifti. grup 10-15 dakika ara verdiğinde bira ısmarlamak istersin, "ben alkolün sertini tercih ediyorum, sağol" der; söylediği şarkıya kükrercesine eşlik ederken göz göze gelirsin, gözleriyle "bana da izin ver" bakışı atar; her insanın aurası olduğuna inanır ve bu aurayı olumsuz yönde kullanmak isteyenlerin fazlalığı içinde erimiş olan azınlığı sever. grupla ilgisi çok az ama şu röportajını izlemenizi şiddetle öneririm. gazeteciliği ile ilgili de bilgi edinebilirsiniz.
grubun laps diye dağılmasını "en popüler olabileceğimiz sınıra erken ulaştık. artık, üretkenliğimizi aynı dozda sürdüremeyiz" açıklamalarına benzetmiştim. 2009 nisan'ındaki açıklamalarının temelinde de, spitney beers zamanındaki üretkenliklerini mumla aradıklarını, barda ile birlikte gelen şöhretin kendilerini doyurduğunu düşünüyorum. danişmend de, grubun diğer elemanları da hem solo hem de başka gruplarla müzik hayatlarına devam ettiler ve ediyorlar.