-
the office dizisinin amerikan versiyonundaki patrondur. kendisini izlerken başkası adına utanmak duygusunu her hücrenizde hissedersiniz.
kendisini canlandıran steve carell o kadar iyi bir oyunculuk sergilemiş ki sanki bu rolü oynamak için oyuncu olmuş gibi hissediyorsunuz. gördüğüm en iyi oyuncu seçimlerinden biri.
the office bir komedi dizisi olmasının yanı sıra çok da duygusal tarafları olan bir dizi. bu duygusallığın en büyük kaynağı da michael scott karakteri. bütün o garip hallerinden çıkıp ciddiyete büründüğü anda sizi etkileyecek bir sahneyle karşılaşacağınızı biliyorsunuz. çoğu dram dizisinde hissedemediğim duyguları bu komedi dizisi bana hissettirebilmiştir.
michael scott öyle bir karakterdir ki bir dakika önce kendisine küfrettirirken bir dakika sonra üzüntüden gözünüzden bir damla yaş süzülmesine sebep olabilir. birçok saçmalık yapar fakat bunları kötü niyetinden değil salak olduğu için yapar. diziyi izlemeden önce çok zeki ve başarılı bir patron çalışanlarına şakalar yapıp onlarla alay ediyor gibi düşünüyordum. başladıktan sonra fark ettim ki hiç alakası yokmuş. kendisini kabul ettirmeye çalışan, çalışanlarını çok seven ve hepsini arkadaşı olarak gördüğü için bunu bir patron gibi değil de şakalar ve sempatiklikler yaparak sağlamaya çalışan birini gördüm. bütün o saçmalıkları gerçekten çok güldürse de kendisinin karanlık tarafı benim daha çok hoşuma gitmişti.
birkaç sahne ve bölümle ilgili de bir şeyler paylaşmak isterim:
-- spoiler --
kendisinin en çok güldüğüm sahnesi bottaki dans sahnesiydi: www.youtube.com/...
no god please sahnesini zaten diziyi izlemeden önce bile arada açıp gülüyordum: www.youtube.com/...
akşam yemeği bölümü sanırım dizinin en karanlık bölümüydü. o bölümü kısım kısım atamam, bölümün tamamını çok beğenmiştim. yine steve carell'in müthiş oyunculuğunu çok yoğun hissettiğim bir bölümdü.
kendisinin parasız kaldığı dönemde ofisten çıkıp otobüse bindiği sahneler gerçekten saf oyunculuk içerir.
-- spoiler -- -
-- spoiler --