1. 'nın dört bölümden oluşan şiirinin ikinci bölümüdür,


    --- ortadoğu ii ---


    savaştan da kırandan da olsa
    veremle de sıtmayla da gelse
    lacivert bir çıngıraktır ölüm
    patlar sarnıçların eski suyunda,
    kapaklanmış bir at resmi çizer
    havaleli çocukların kulaklarına.
    ve avcıdır amansızdır coğrafya,
    oyuklar halinde yitmişliğidir
    yüzyılların bıraktığı iz taşta.
    hangi taraftan esse rüzgar
    zonklatır, sonra ortaya çıkarır
    kayalıklara sıkışmış bir tarihi,
    bir isyanı, bir dostluğu, bir yenilgiyi.
    dönüştüğü şu muhteşem ortamda
    erkek totemlerin kadınsı fetişlere
    kilim sanrısının halı dalgınlığına,
    bil ki buradan göz alabildiğine
    dağların gizemli şakaklarından
    ovalara yaylalara bozkırlara çöllere
    bölgenin bütün üvey topraklarına,
    bir değişim aracı olmuştur ayna;
    altın öldürmüş, ipek yalan söylemiştir
    kadı burhanettin' in arkadaşlarını
    mitridat' ın dostlarının sevgilililerini
    ağuya ve küçük tatlara alıştırmıştır;
    tütüne, defineye, hayın okşayışına.

    savaşın vakti yoktur oysa
    ve ancak yenilgi halinde
    söz konusu olabilir geç kalma.
    umudun kanayan çephesinde
    bak yağmur yağıyor ana unsura
    kuşlar iyice alçaktan uçuyor,
    bir şey vardı hani
    yitirdin ya da hiç olmadı sanıyordun
    oysa karışık bir anı gibi
    seni uyurken öpmesi gibi babanın
    bir ilkkar tomurcuğu gibi
    geveze dualardan sıyrılmış
    sürekli ve silik duruyor
    bak o şey sinmiş şurana.
    binlerce binlerce yer altı geçidine şırıldayarak aktı
    son gölgeleri yakılanların,
    ateşlenirken odun ayaklarında
    ve her akşam göğün yorgun başı
    usul usul düşerken omuzlarına
    sessizce ve hep birlikte aktı
    büyük bir serinlik halinde
    son gölgeleri onların
    siyaset meydanlarından sehpalardan
    kale kapılarındaki ince yazıtlardan
    yanlış savaşlardan
    büyük bir yıldız kalabalığına
    sütündeki mavi damarlara koyunların
    -mavi şaman damarlarına-
    susuzluk ve işkence?
    bunlarla yarattı efsanesini
    bunlarla yarattı sorumlu musa'yı
    bunlarla yarattı iyi isa'yı
    bunlarla yarattı cesur muhammed'i.

    anlat onu:

    erzurum'da
    geçit vermez kaşlarının ardında
    derindir karanlıktır ıssız gölgeleri

    konya'da
    yüzünün herhangi bir yerine
    bir kibir kırışığı çekmeyi ihmal etmez

    izmir'de
    kavun karpuz sergileri arasında
    başı dönmektedir

    kahire'de
    takımıştır can kafesinin içine
    tarihin büyük hayaletini

    kuveyt'te
    sağ eliyle duaya dururken
    sol eliyle kıçını kaşımaktadır.

    telaviv'de
    ona büyük bir türkü lazımdır
    büyük bir felaket lazımdır ona

    ve her yerde
    güneş gizlice onun için parlıyor
    gece gizlice onun gecesidir

    her yerde
    morarıyor
    faltaşı.


    (papirüs, sayı: 14, temmuz 1967)
    #10776 ma icari | 8 yıl önce (  5 yıl önce)
    0şiir