mumyalar zamanında bile izlerine rastlanan, tahminlere göre tarih boyunca yaklaşık 500 milyon insanın ölüm nedeni olan hastalık. yetmezmiş gibi dünyadaki tüm görme özürlülerin üçte birinin görme özürlü olma sebebidir kendisi. yani öldürmediklerini de süründürmüştür. ancak aşısı bulunduktan sonra, artık esamesi okunmayan ve dünya sağlık örgütü tarafından silindiği ilan edilen bir hastalıktır aynı zamanda.
virüsü aşılama kampanyaları sayesinde tamamen ortadan kaldırılmıştır. demek isterdim ama virusün son iki örneği rusya ve birleşik devleterin elindedir.
hatırladığım kadarıyla, 2010 yılı itibariyle iki devlet de bu son örnekleri ortadan kaldırma sözünü türlü bahanelerle yerine getirmemiştir.
bunu salarlarsa net 1 milyar ölüsü var *. o saatten sonra kendini toparlayabilecek bir dünya da yok. bir umut çok hızlı yayıldığı için kendini ölümlerle hızlı sınırlaması.
1889 yılının sonu 1900 yılının başı gibi, günümüzdeki covid-19'a benzer şekilde dünyaya çöreklenmiş olan hastalık.
malta bu hastalık sebebiyle limanlarını mısır'a, portekiz'e ve ispanya'ya kapatmış. limanlara da kimseyi çıkartmadan malları bir şekilde indirmişler.
abd sınırından giren herkes çiçek aşısı olmak zorundaymış. dönemin gazetelerinde ilginç haberler dönüyor bu sebeple. mesela o zamanlarda da günümüzdeki gibi aşı olmaya reddedenler varmış. hatta böyle bir grup insan meksika gezisi dönüşünde sınırdan içeri sokulmamış aşı olmayı reddettikleri için. bir de gazetelerde eyaletlere göre ölüm rakamları falan açıklanıyor. ilginç günlermiş.
18. yüzyılda bu hastalığın oluşturduğu yaralara sahip olmak aşırı havalı bir şeymiş. işe alınma ihtimalinizi hayli yükselten bir etmenmiş.
çünkü bu yaralara sahipseniz, bu hastalığı geçirmiş ve bir şekilde sağ kalmışsınız demektir. bir daha yakalanıp ölmeyeceksiniz demektir, etrafınıza bulaştırmayacaksınız demektir.
aslında ağzın yüzün dağılmış durumda ama bu senin için iyi bir şey. her şerde bir hayır vardır sözü buradan ilhamla çıkmadıysa ne olayım.