The (bkz: breadwinner ) ve (bkz: persepolis). Çizgi film diyip geçmeyin. İkisi de izlenmesi gerekli. Breadwinnerda afganistan usulu tesettür var. Kadınlar kapanmaktan öte evden bile çıkamıyor. Yanında mutlaka ya kocası ya da erkek kardeşi olacak. Ne kadar sıkı kapanırsa kapansın, bir kadının dışarıda yalnız gezmesi hoş değildir, ceza gerektirir. Kadın hapse atılan kocasının yanına bile gidemiyor. Dışarıdan su almak için büyük kızını değil küçük çocuğu yolluyor. Persepoliste kadınlar kapalı da, en azından dışarı çıkabiliyorlar. Ancak saçma bir polis var. En ufak bir saç veya kıyafette uygunsuzluk görürse vay kadının haline. İran tipi tesettür, afganistana kıyasla sanki biraz daha esnek. Türk tipi tesettür daha esnek. Kadınlar kapanıyor ama yalnız dolaşabiliyorlar. Çalışabiliyorlar. İş yerinde veya sosyal ortamda tanımadığı erkekle konuşabiliyorlar. Afganistan ve irana göre çok daha esnek. Bizim ülkede kapalıyım diyen pek çok kadın afganistan veya irana gitse ya dayak yer, ya hapse atılır. (Sırf bu yüzden bile yatıp kalkıp atatürke dua etmek lazım). Dubai'de çok farklıymış. Aynı sokakta bir kadın plaj kıyafeti ile dolaşabilirken, bir kadın kapalı olmak zorundaymış. Tabii ki avrupa çok daha esnek. Londra'da hyde parkta bir kaç kadın arkadaş sere serpe güneşlenip, hafif bir piknik yaparken kimse rahatsız etmez. Ancak aynı kıyafetlerle anadoluda bir parkta otursan sopayla kovarlar valla. Kısacası tesettürün standardı yoktur. kültür vardır.